Haydaaa!

21/01/2010, MEYDAN GAZETESİ,

Çağdaş Eğitim Kooperatifi’nin dünkü basın toplantısına katılan kaç meslektaşım aynı başlığı kullanacak merak ediyorum.

Açıkçası “Hepimizin başlığı aynı olmasın” gibi bir kaygı yaşamadım. Belki, pek çok arkadaş bu çekinceyle kullanmayacak da, sadece bende olacak bu başlık!

Olur mu, olur!

Bir konuda gösterilen olağanüstü çabanın sonuca ulaşması için gereken itici güç olan bu nidayı, kooperatifin başkanı Mümin Ceyhan dillendirdi…

Nasıl mı?

Kooperatif tarafından, Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’nün devrettiği arsa üzerinde yapımı sürdürülen ilköğretim okulunun mayıs ayında tamamlanıp, eylülde de eğitim öğretime başlaması için var güçle çalışılıyor. Bunun için 1.5 milyon liraya gereksinim var.

ÇEK Emanet Komisyonu Başkanı Buğra Küçükkayalar, inşaatla ilgili detaylı bilgi verdikten sonra Başkan Mümin Ceyhan, gazetecilerden isteğini bir benzetmeyle dile getirdi.

Benzetme çarpıcıydı.

Hani bir araç çamura saplanır da, yardımsever 4-5 kişi koşar ya aracı itmeye… Ama aracı bir türlü yerinden oynatamazlar ya… Tam o sırada biri yetişir ve güç anlamında pek bir katkı koymasa da “haydaaa” der de, araç hareket etmeye başlar ya…

İşte, Mümin Ceyhan’ın biz gazetecilerden beklediği de bu “haydaaa” nidası…

Bahse konu olan esaslı bir imece…

Bugün unutulmuş bir kavram… Hala ilköğretim kitaplarında imecenin tanımı bilinir de, uygulamasını gören yoktur günümüzde…

Kırsala aittir imece kavramı… Devletin ulaşamadığı yerlerde herkes elinden geldiğince katkı koyar yapılacak işe… Kurtuluş savaşı ve cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu’nun kısa sürede toparlanmasını sağlayan anlayıştır…

Çağdaş Eğitim Kooperatifi’nin temelinde de bu ruh, bu anlayış yatıyor işte… Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı cumhuriyet gençleri yetiştirmek amacıyla kurulan ve ilk eseri anaokulu olan ÇEK, Görükle’deki öğrenci yurdunun ardından, inşaatın hemen hemen yarısı tamamlanan ilköğretim okulunu da önümüzdeki eğitim öğretim yılına yetiştirme telaşında…

Nasıl telaşlanılmasın ki?

Cumhuriyet devrimlerini içine sindiremeyen antilaikler boş durmuyor çünkü… Nüfuz etmedikleri alan kalmadı.

Bilimin aydınlığından, akıldan uzak “kul”lar yetiştiriyor ve ülkenin geleceğini de karanlığa sürüklüyorlar.

Başkan Mümin Ceyhan, Çağdaş Eğitim Kooperatifi organizasyonundan, çağdaş, demokrat, Atatürk ilke ve devrimlerine sımsıkı bağlı insanların imecesinden övgüyle bahsedip, “Bursa’da özel üniversiteyi de ancak biz yaparız” derken, yapabilecek başka organizasyonları geçirdim aklımdan…

Ama biliyoruz ki o organizasyonların temelinde “biat kültürü” olduğu için, gereksinim duyulan para bir talimatla deniz aşırı havuza akıyor ve oradan yönlendiriliyor gitmesi gereken yere…

Mümin Ceyhan gibi basın mensuplarını toplayıp “Şu okulu bitirmek için 1.5 milyon liraya ihtiyaç var. Gazeteci arkadaşlar bir el atsanız da, şu parayı toparlayıversek” demiyorlar…

Ey, ilke ve devrimleriyle manevi miras olarak bilimi ve aklı bırakan Atatürk’e kendini borçlu hissedenler!

Ne duruyorsunuz, omuz verin şu arabaya!

Haydaaa!..

Ayrıca bakınız:

Yoruma kapalıdır