19. yüzyılda yaşamış, “Madam Bovary”nin yazarı Gustave Flaubert’in “Yerleşik Düşünceler Sözlüğü”nden bazı alıntılarla günümüze ışık tutalım bugün…
Ahlaksızlık: Bu sözcük gerektiği gibi söylendiğinde kullananın saygınlığını artırır.
Ahmaklar: Bizim gibi düşünmeyenler.
Bütçe: Hiçbir zaman dengede değildir.
Cüppe: Saygı uyandırır.
Diploma: Bilgi göstergesi, hiçbir şeyi kanıtlamaz.
Dolandırıcı: Hep yüksek sosyeteden çıkar.
Düşünmek: Güçtür. Bizi düşünmeye zorlayan şeyler genellikle yüzüstü bırakılmıştır.
Entrika: İnsanı her türlü sonuca götürür.
Gazeteler: İnsan gazetelerden vazgeçememeli. Ama şiddetle de karşı çıkmalı onlara.
Gerilla: Düşmana düzenli ordudan daha çok zarar verir.
Hukuk: Ne olduğu bilinmez.
İdeal: Tümüyle yararsız.
İyimser: Ahmağın eş anlamlısı.
Korku: İnsana kanat taktırır.
Köktencilik ya da radikalizm: Ne kadar gizli kalırsa o kadar tehlikeli olur.
Lüks ya da şatafat: Devletlerin mahvına yol açar.
Maske: İnsanı zeki gösterir.
Matbaa: Olağanüstü bir buluş. Yararından çok zararı olmuştur.
Milletvekili: Milletvekili olmak, şan ve şöhretin doruk noktası demek. Meclis’e şiddetle karşı çıkmalı. Çok geveze var orada. Hiçbir iş yapmıyorlar.
Örtülü ödenek: Bakanların vicdanları satın aldığı, hesaplanamayacak kadar yüklü miktarlar.
Özgürlük: Ey özgürlük! Senin adına ne cinayetler işleniyor!
Para: Bütün kötülüklerin nedeni.
Saç dökülmesi: Hep vaktinden önce görülür. Ya gençlikteki düşüncesizce hareketlerden ya da büyük düşünceler üretmekten ileri gelir.
Sözlük: Sözlükten şöyle söz etmeli; Yalnızca cahiller için hazırlanmıştır.
Tanrı: Voltaire’in kendisi bile ‘Tanrı var olmasaydı onu icat etmek gerekirdi’ demiştir.
Uyuşukluk: Sıcak ülke iklimlerinin doğurduğu sonuçtur.
Yazı: Güzel bir yazı insanı her şeye ulaştırır. Okunaksız yazı, bilgi belirtisidir. Örnek; doktor reçeteleri.
Yenilik yapma: Her zaman tehlikelidir.
Yöntem: Hiçbir işe yaramaz.
Zenginlik: Her şeyin ve hatta saygınlığın yerine geçer.
* * *
Julian Barnes, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Hasan Ali Yücel Klasikleri Dizisi’nde çıkan kitabın önsözünde “Yerleşik Düşünceler Sözlüğü”ne ilişkin şöyle demiş:
“Sözlük’ü bir kerede baştan sona okumak mümkün mü? Hayır. Uyuyaklırsınız. Bilgelik üzerine bir kitap olduğunu sanmayın. Dünyadan bıktığınız anlarda elinize alıp birkaç madde okuyacağınız, sonra da, sizinkinden daha incelikli ve bıkkın bir zihnin aynı yoldan geçtiğini görüp teselli bulacağınız kitaplardan biri. Rafta dururken de işe yarayan türden bir kitap bile olabilir. Kitabı, takındığı tavrı ve tekniğini düşünmeniz, dudaklarınızda hüzünlü bir gülümsemenin belirmesi ve Sözlük’ün görevini yerine getirmesi için yeterli.”