Bu kenti yönetenlerin düşünce ve söylemlerine bakarsanız, Bursa’nın kanatlanıp uçması gerek… de, niye uçurulamaz? Anlaşılmayacak bir durum değil aslında…
İrdeleyelim…
Bursa Valisi Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Celal Sönmez, Bursa Ticaret Borsası Başkanı Rıza Aydın, Büyükşehir Belediyesi önceki Başkanı Erdem Saker, BTSO’nun 33 yıl süreyle genel sekreterliğini yapan Ergun Kağıtçıbaşı, kentin kimlik bunalımına ışık tutan açıklamalarıyla BTSO Ekonomi Dergisi’nde buluşmuşlar…
Saydığımız isimlerin hepsinin vardığı ortak düşünce şu:
Bursa artık sanayiye doydu! Yüksek teknolojiyle, çevreye kirletmeden üretim yapan, insan odaklı, yüksek katma değerli sanayinin yanında, turizme ağırlık verilmeli…
* * *
Evet, Bursa bir kimlik bunalımı yaşıyor. Yılların getirdiği kirlenmişlikten arınıp, yeni bir kimlik edinmek istiyor. Bu yeni kimliğin adı da konmuş durumda aslında: Turizm…
Ancak bu konuda planlı bir çalışma yürütüldüğünü kimse iddia edemez… Devletin birimleri arasındaki koordinasyonsuzluk Bursa’ya zaman kaybettiriyor. Turizm adına bir şeyler yapılıyorsa da el yordamıyla götürülüyor.
Bursa henüz turizm yatırımları açısından yeterli değilken, yabancı fuarlarda gerçekleştirilen tanıtımların karşılığını bulmasını beklemek de hayalcilik olur.
Bu konuda konuşmaya başladığımızda ilk olarak dile getirdiğimiz Uludağ’a henüz sağlıklı ulaşım bile sağlayamıyoruz. Kentin her yanına aylar önceden “Teleferik oteller bölgesine uzuyor, hayırlı olsun” diye yazıldı ama henüz bir çivi çakılmış değil… Daha açık ifade etmek gerekirse, kentin belediye yönetimi, görevdeki iki yılını doldurmasına rağmen, iki yıl öncesinde başladığı işleri bile bitiremedi.
* * *
En başta dedik ya, kentin uçurulamamasını anlamak zor değil diye…
Şundan dolayı…
Kurumlar arasında diyalog eksikliği, plan ve programsızlık, daha açıkçası çift başlılık…
Bursa’ya baktığımızda bu olumsuzlukları çok net görmek mümkün… Herkesin çalışması değerlidir ama valinin, belediye başkanlarının enerjileri ve yönettikleri kaynaklar ayrı yönlere kayınca ortaya sağlıklı bir sonuç da çıkmıyor.
Yerel yöneticilerin kentin geleceği konusundaki söylem birliğini eyleme dökmeleri gerekmektedir… Bu da ancak daha çok istişare ve daha çok diyalogla mümkün olur.
Madem ki Bursa’nın yeni rotası turizm olacak… En kısa zamanda en üst düzeyde birliktelik sağlanıp, yol haritası belirlenmeli ve haziran ayındaki seçimlerden sonra ortaya çıkacak hükümet de Bursa için harekete geçirilmeli…
Bursa’nın kaybedecek zamanı yok…