Bugün kentsel dönüşüm kavramı, büyükşehirlerin birinci gündem maddesi ise eğer önceki kuşakların ne kadar vizyonsuz olduklarını söylemekten çekinmeyiz. Günümüzdeki yönelimlere bakarak kentlerin gelecekte nasıl bir şekil alacağını kestiremeyen seçilmiş ve atanmış yöneticilerin bileti er ya da geç kesiliyor kesilmesine de, iş işten geçmiş oluyor.
Nitekim önümüze çıkan fatura oldukça ağır:
Hava kirli, su kirli, ulaşım zor ve dolayısıyla sağlıklı, mutlu yaşamak olanaksız!
“Yeşil Bursa” mazide kalan bir nitelik, bu kent için. Bu niteliği korumak ve yaşatmak için çırpınanları da unutmamak gerek.
Önceki gün, yurdun değişik illerinden gelen gazeteci cemiyetleri başkanlarıyla Botanik Park’taydık. Parkın hafızamızdaki güzelliğini tazeleyip, mis gibi çiçek kokularını ciğerlerimize doldururken, o manzaranın yaratıcısı önceki belediye başkanlarından ANAP’lı Erdem Saker’i anmasak, kendisine şükran duygularımızı ifade etmesek olmazdı.
Tabii bir de, Saker’den sonraki başkan DSP’li Erdoğan Bilenser’in, anlaşılması mümkün olmayan bir tavırla o parka bir yıl süreyle ilgi göstermemesi ve çimlerin, ağaçların kurumasını! Neyse ki, esirgediği ilgiyi sonradan gösterdi de park yeniden canlandı.
O Bilenser de, Bursa’nın tam göbeğindeki Merinos’u Bursa halkının kullanımına kazandırmak için çabaladı. DSP iktidarında Özelleştirme İdaresi’nden aldı, ancak devamını getiremeyince geri vermek zorunda kaldı. Sonra AKP’li merhum Hikmet Şahin, tesisin belediyeye devrini sağladı, devamını da getirdi.
Bugün Merinos, kentlinin tadını çıkarabileceği muhteşem bir parka, eski fabrika ise dört dörtlük bir kongre ve kültür merkezine dönüştü. Adının önüne de “Atatürk” konuldu.
Konulmalıydı, çünkü o Merinos, Ulu Önder Atatürk’ün talimatıyla kurulmuş, genç Türkiye Cumhuriyeti ekonomisinin dinamosu olmuştu.
* * *
Gerek senfoni konserleri, gerek diğer toplantılar için sık sık yolumuz düşüyor Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ne. Birkaç gün önce yine oradaydık.
Hemen her salonda bir etkinlik vardı. Orhangazi Salonu’ndaki etkinlik için yönlendirme tabelasında “Osmangazi Çocuk Kulübü” yazılmıştı. İçeriye ise sadece kara çarşaflı kadınlar ve çocuklar girip çıkıyordu. Sahnedeki görüntü şöyleydi:
Kürsüde “Osmangazi İlim Kültür ve Yardımlaşma Derneği” yazıyor. Başları sıkı sıkı sarmalanmış anaokulu yaşında 10 kadar kız çocuğu Arapça bir şeyler okuyordu!
Ayrıca;
Belediye bünyesindeki konservatuvarın TSM ve THM bölümlerinin yıl içi konserlerine verilmeyen Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nin bazı salonlarında düğün yapılabiliyor!
Netice itibariyle anlatmak istediğimiz, yerel yöneticilerin anlayış ve vizyon farkı..
—DÖRT DÖRTLÜK—
Bursa artık iktidarın kal’ası
Var Recep Altepe’nin Pala’sı
Uygulamaları eleştiri konusu
Merinos oldu Pala’nın “palas”ı