2010 yılı 16 Mayıs gecesi Bursa’yı bayram yerine çeviren Bursaspor’un geride bıraktığımız sezon ne hallere düştüğünü gördük de küme düşmemesi tesellimiz oldu. Bursaspor’u bu duruma düşüren neydi? Elbette ki, yanlış yönetim… Nitekim Erkan Körüstan yönetimi, kamuoyu baskısı sonucunda kulübü genel kurula götürme kararı aldı. Karar uygulandı. Bursaspor önceki gece 24. başkanını seçti. Yeni Başkan Recep Bölükbaşı…

Recep Bölükbaşı liderliğindeki kadroya Allah kolaylık versin. İşleri kolay değil! Dahası, felçli Bursaspor’u ayağa kaldırmak Recep Bölükbaşı ve ekibinin tek başına yapacağı iş değil!

Diğer adaylar Mesut Mestan ile Cüneyt Özkan ve ekiplerinin de işi değil! Bu adayların üçü bir araya gelse gene değil!

Bursaspor’u yeniden ayağa kaldırmak, 2010 yılında yaşadığımız coşkuyu yine yaşamak, ancak Bursa’nın tüm dinamiklerinin ele ele vermesiyle mümkün olur.

KUYRUKTA ÜYE GÖZLEMİ

Bursaspor’un 6591 sayılı yeni üyelerinden biri olarak önceki gün ilk kez sandığa gidip oy kullandım. Yoğunluk nedeniyle kuyrukta beklerken üye profilini gözlemledim. Bursaspor üyeleri arasındaki sohbetlere kulak misafiri oldum, gerilim anlarında insanların nasıl da saldırgan hale geldiklerini dördüm.

“Neden ki bu gerilim” diye düşünürken, hafta başında İstanbul Ortaköy’de hafızama kazınan bir fotoğraf karesi geldi gözümün önüne…

Otobüs durağında beklerken, pek çok lüks araç geçti önümden… Porsche marka siyah bir cipin sürücü koltuğundaki kişi tanıdık geldi. Dikkat kesildim. Saçı sakalı birbirine karışmış gençten bir adam. “Hay Allah kimdi bu” derken cipin plakası da yardımcı oldu bulmama… Bursasporlu futbolcu İbrahim Öztürk…

BU NE YAMAN ÇELİŞKİ!

Nereye geleceğim bakın hele… Gencecik bir adam, 350-400 bin avroluk, Türk Lirası’na çevirip de yazarsak yaklaşık 1 milyonluk bir araçla geziyor. Bursa’da bazıları, o futbolcunun oynadığı spor kulübünün yönetimini ele geçirmek için, fabrikalarında çalışan işçileri Bursaspor’a üye yapıp, 75 liralık aidatlarını ödüyor. O işçiler de paşa paşa gidip kendisinden isteneni yapıyor!

Nasıl da yaman bir çelişki değil mi?

Bir başka bakış açısıyla, örneğin bir Porsche Cayenne’i almayı bırakın, vergisini bile ödeyemeyecek Bursaspor üyesi, milyonlarca liralık ekonomik çarkın kaderini belirlemede etkin oluyor!

Tabii ki, kimseyi suçlamak, aşağılamak gibi bir niyette değilim. Sadece bir çelişkiyi dile getirmek istedim.

Ne yazık ki futbol endüstrisi böyle çalışıyor!

HAYKIRIŞIMIZ BUNDAN!

Gerçekten bir endüstri futbol… Dengeli olmamakla birlikte sadece futbolcu değil kazanan… Şehirler kazanıyor, ülkeler kazanıyor.

Bursaspor’un şampiyon olup da şampiyonlar ligine katılmasıyla birlikte yapılan reklam başka hiçbir şeyle yapılamaz ve bu kadar da etkili olmazdı. O reklamın paraya dönüşümünü rakamsal olarak ortaya koymak olanaksız ama yurtdışına gidip gelenlerin karşılaştıkları pek çok olumlu Bursaspor hikayesi var.

Recep Bölükbaşı ve yönetiminin yapması gereken, makul ve mantıklı adımlarla az maliyetli fakat başarılı bir takım oluşturmak…

Herkes biliyor ki, Bursaspor borç batağında… Eğer Bölükbaşı yönetimi, mevcut borcu ikiye katlayıp gidecekse bir sene sonra, hiç başlamasın daha iyi…

—BEYİN CİMNASTİĞİ—

Yeşil Beyaz aşkı harlasın çalışsın körük

Bölükbaşı ile coşsun Bursa, kalmasın sönük

Porsche olmasın sevgisi yeter Bursaspor’un

Bekleyin, kafiyeyi bağlayacak şimdi İhsan Bölük