Bu yıl liseye gidecek çocuklar ve aileleri kurdeşen döküyor. 8. sınıfı bitiren çocukların lise tercih süresi 31 Temmuz itibariyle başladı. 8 Ağustos Cuma günü saat 17.00’ye kadar sürecek. Bu sürede pek çok aile adeta kabus yaşayacak. Öğrencinin yıl içinde yapılan iki sınavdan elde ettiği puan ortalamasıyla hangi okula girebileceği, tercihte yanlışlık yapıp da istenmeyen bir okula gitmek zorunda kalması anne babaları uykusuz bırakıyor.

Biz geçen yıl atlattık. O nedenle yaşanan sıkıntıyı biliyoruz. Kaldı ki, bu yıl tercih sistemi değişti. Adını bile değiştirdiler. Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi, kısaca TEOG dediler. Tecrübeliyiz diye bize danışan arkadaşlarımıza da pek yardımcı olamıyoruz bu nedenle…

İKİ GRUPTA TERCİH

Bu yıl tercihler iki grupta yapılıyor. A grubu tercihleri okulların kodlarına göre, B grubu tercihleri ise sadece okul türlerine göre…

A Grubu’nda en fazla 15 tercih yapılabiliyor. B Grubu tercihlerde de 6 okul türünden en az 4 tür işaretlenebiliyor. Öğrencilerin ortaöğretim kurumlarına yerleştirme işlemlerinde öncelikle A grubu tercihleri dikkate alınacak. Puan üstünlüğü ve tercih sıralamasına bakılacak.

A Grubu’ndaki 15 tercihten herhangi birisine yerleşemeyen öğrenciler, ikamet, YEP (yerleştirmeye esas puan), tercih önceliği, okul kontenjanı ve okulun A grubu yerleştirme taban puanı dikkate alınarak B grubundan tercih edeceği okul türlerine göre sistem tarafından otomatik yerleştirilecek.

Her iki grupta da yerleşemeyenleri sistem otomatik olarak imam hatip liselerine kaydedecek.

İşte bu nedenle tercih sıralaması çok önemli… Tecrübemize dayanarak danışan arkadaşlarımıza önerimiz de, tercih sıralamasını çok iyi düşünerek yapmaları yönünde oluyor.

“MAALESEF BİLİNENDEN FAZLA”

Hal böyleyken, anne babaların çocukları için kaygılanmamaları ne mümkün? Bir taraftan çocuğun geleceğini belirleyecek, iyi eğitim alabileceği bir okula yerleştirebilme… Bir taraftan dışarıdaki tehlikelerden koruma kaygısı…

Eğitim anlamında dışarıdaki en önemli tehlike, çocuğun, ailenin sahip olduğu değerlerin dışında kafa yapısına sahip gruplar, cemaatler ve örgütler tarafından ele geçirilmesi! Bunun kadar önemli olan çocuğun kötü, hatta ölümcül sonuçları olan alışkanlıklarla tanışması…

Uyuşturucu kullanma yaşının giderek düştüğü Türkiye’de yeni nesil gençliğin belası “Bonzai” adlı sentetik uyuşturucu… Bursa’da da kullanımının çok yaygın olduğu konuşuluyor. Hatta bu uyuşturucudan sadece Bursa’da son 3 ayda 3. ölüm olayının daha dün gerçekleşmiş olması ürkütücü…

Dünkü ölümle ilgili Bursa Devlet Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dilber Sipahioğlu, “Maalesef bilindiğinden ve yazıldığından daha fazla!” diyor. Sipahioğlu ayrıca, hastaneye bonzai toksikasyonu, yani zehirlenmesiyle gelen çok sayıda hasta olduğunu ifade ediyor. Ve gelenlerin genç, üstelik her kesimden olmasının dikkat çektiğine vurgu yapıyor.

BONZAİDEN ÖLÜMLER ARTIYOR

Tabii bu durumda soru şu: Polis ne yapıyor?

Türk Polis Teşkilatı’nın son birkaç aydır ne halde olduğunu görüyoruz. Buna rağmen, Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Narkotik birimi son bir ayda yaptığı operasyonlarda 7,3 kilogram bonzai, 12 kilogram esrar ve binlerce uyuşturucu hap ele geçirmiş… Ele geçen bonzai miktarının 7 bin genci zehirleyebilecek miktarda olduğunu söylemiş polisler…

Bu haber iki gün öncesinden…

Yakın zamanda CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir de konuya eğilmiş, son bir yılda Türkiye’de bonzai kurbanı kişi sayısının 300 olduğunu duyurmuştu.

Siyaset ve devlet kurumları şu “bonzai kafası”nda kurtulsa artık!

Benzer Konular: