Kentin göbeğinde termik santral yapılmasını savunan biri değilim. En baştan ifade edeyim de, “çevre düşmanı” diyeanılmayayım! Ama “kör kör parmağım gözüne” yapılan yanlışları da görmezden gelemem! Demirtaş OSB’ye yapılacak termik santralle ilgili GÜMÇED devreye girmiş… Neydi açılımı? Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği… Benim nazarımda sabıkalı bir dernek! Sözde çevre cinayetlerine karşı duran, yargıya götüren, çevre düşmanı projenin iptaline ilişkin mücadeleyi “yüzüp yüzüp kuyruğuna getirdikten” sonra aniden gelen vahiyle(!) “Bu proje zararsızmış” deyip davadan feragat eden bir dernek… Genel başkanı da mali müşavir, muhasebeci, yani hesap adamı (!) Adnan Önürmen…
Olay’da Ahmet Emin Yılmaz ağabeyimin köşesinde okudum Önürmen’in açıklamalarını… Derneğin “etik kurulu” varmış da, Demirtaş OSB’ye yapılacak termik santralle ilgili rapor hazırlamış! Santrale karşı çıkan bir rapor haliyle… Son cümlesini aktaralım yeter: Bu santral Bursa Ovası’nın ölümü anlamına gelir!
SABIKA DOSYASI
Santral, ovanın ve insanların ölümü anlamına gelse de gelmese de, söyleyenin kim olduğunu bilmekte yarar var düşüncesiyle, GÜMÇED Genel Başkanı Adnan Önürmen’in sabıka dosyasını açalım.
Belge, İhsan Bölük yazıları… Tarih 23 Temmuz 2010.. O zaman Meydan Gazetesi’nde yazmışız.
(Ayrıntılar için www.ihsanboluk.com.tr)
Yazının girişi şöyle:
“GÜMÇED, Yenişehir Burcun Köyü’nde yapılacak Akros Çimento fabrikasıyla ilgili iptal kararı verilmesini sağladığı davadan feragat etti. Peki bu ne anlama geliyor? Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 91 ve 95. maddeleri gereğince, Bursa 1. İdare Mahkemesi’nin verdiği iptal kararının düşmesi demek… Yani, Akros’la ilgili Toprak Koruma Kurulu raporunun iptal kararı ortadan kalktı, fabrikanın yapılabilmesi için engel kalmadı demek…”
VİCDAN MUHASEBESİ
Ertesi gün… 24 Temmuz 2010 tarihli yazımız…
“Adnan Önürmen: ‘Hiç kimseden bir şey almadık. Davayı açarken Bursa Çimento’nun adamıydık, şimdi de Akros’un adamı mı olduk? Karar defterine yazdığımız gerekçeleri sıralarken vicdan muhasebesi yaptık. Doğru olanı yaptığımıza inanıyoruz.’
Çevre, insan sağlığı ve gelecek kuşaklar adına 2 yıldır sürdürülen ve kazanılmış bir davadan feragat ederek verilen kararı yok hükmüne düşürmek, çok iyi muhasebe edilmiş bir girişim besbelli!
Adnan Önürmen de mali müşavir, muhasebeci… Hesap adamı yani…
Ancak sadece mali muhasebe değil, vicdan muhasebesinde de uzmanlığı var öyle görünüyor!
Vicdan muhasebesi duygusallık gerektirir ki, Adnan Önürmen’in çevre değerlerine ne kadar duygusal (!) baktığı bilinir Bursa kamuoyunda…
TOKAT BİLE YETMEMİŞ
Bakınız; Yeşilşehir Davası…
…ki, Önürmen başkanlığındaki GÜMÇED’in, Cavit Çağlar’ın Yeşilşehir Projesi’nde de, sonuçlanmasına az kala davadan vazgeçtiğini hatırlayalım…
GÜMÇED ile ilgili iddialar, Bursa Çimento’ya malzeme temin eden taş ocağı işletmecisi Zeki Kaptan’ın, GÜMÇED’e 5 bin lira bağış yapması üzerine ortaya çıkmıştı! Üstelik bu miktar, GÜMÇED tarihinin en büyük bağışıydı.”
Adnan Önürmen’in sonlanmaya yakın çok önemli davalardan feragat etmesinin, bir tarihte önceki başbakan yardımcılarından Ertuğrul Yalçınbayır’ı çok sinirlendirdiği ve bir bayram ziyaretinde “tokat”la karşılık bulduğunu çok kişi biliyor. Sakin kişiliği ama hukuk konusundaki eğilmez tavrıyla bilinen Yalçınbayır’ı çileden çıkaran Önürmen’i suratına yediği tokatın da kendine getirmediğini Akros olayında gördük.
Şimdi yine bir çevre olayı var. Sahne sizin Sayın Adnan Önürmen… İzliyoruz…