İki gün boyunca BTSO Başkanı İbrahim Burkay’ı dinledik. “15 ayda ne yaptınız?” diye sormuştuk, anlattıklarını iki güne ancak sığdırdık. Muhalefeti dinlemeyecek miyiz peki? Bugün de sıra muhalafette… BTSO Meclisi’nin, aynı zamanda Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi de olan Elektrik Mühendisi Erdal Aktuğ’u dinliyoruz.

Burkay’ın anlattıklarını okuduktan sonra “Yapmışlar işte her şeyi ne soruyorsunuz ki!” diye başladı. İroni vardı bu sözün altında… Deşdik!

DOLANDIRICI ACENTE İDDİASI!

Şöyle devam etti;

“Bu projelerin pek çoğunun içi boş. Mesela Fuar Acentesi. Bununla ilgili spekülasyonlar var. Herkesi dolandırmış bir acenteyle birtakım çalışmalar yapılıyor. Başarılı bir proje diye sunulması ilginç. Çünkü çok eleştirilen bir proje. İspanya gezisinden sonra işbirliği fuarlarını da sorgulamak lazım. Kimleri götürüyoruz? Ne kazanıyoruz? Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya deyiyor mu sormak lazım. Bununla ilgili bütçenin ne kadar olduğu BTSO yönetimince açıklanması lazım. Geçen kürsüde de söyledim. Ne harcıyoruz bununla ilgili? Getirisi nedir? Ama, birilerini gezdirip yedirip içirmekten başka bir işe yaramıyor!”

ÇARŞI’YA BELEDİYE BAKSIN!

Aktuğ’un en çok takıldığı konu Payitaht Çarşısı… “Büyükşehir’in işine biz niye para harcıyoruz?” diye sorup devam ediyor:

“Biz 35 bin üyesi olan BTSO olarak Büyükşehir’in yapacağı işleri neden yapıyoruz? BTSO’ya ait olan hanları onaralım, tarihi dokuyu canlandıralım. Güzel de… Ama Büyükşehir Belediyesi’nin bununla ilgili bütçesi vardır. BTSO olarak 35 bin üyemizden topladığımız parayı harcamak zorunda mıyız? Yani harcıyorsak da, alışveriş merkezi, tuvalet, bakımevi gibi yerlerin gelirleri BTSO’ya mı ait olacak? Açıklanması lazım bunların. Bunun da bütçesini bilmiyorum. Birkaç kez sordum, adı nedir? 1 lira mı, 5 lira mı? Yanıt alamadım.”

BURSALI SANAYİCİLER ÜRETSİN

Sonra uzmanlık alanına geliyor Erdal Aktuğ;

“En yakından takip ettiğim ve bildiğim için enerji konseyinin çalışmalarının içindeyim. Burada güzel şeyler yapmaya çalışıyoruz. Muhalefetimizi de yaparak. Enerji Ajansı güzel bir şey. Rüzgar kümelenmesini ben istemiştim. Mutlaka ithal edilen rüzgar santralı ve güneş panellerini, Coşkunöz gibi, Durmaz gibi Faik Çelik gibi Bursalı sanayiciler üretebilirler. Bursa bir enerji üretim merkezi olur. Cari açığı kapatmaya da yardımcı olur.”

“Uzay işine ne diyorsunuz?” diye sordum şöyle yanıtladı:

“Uzay işi çok uzay bana! Belki benim hayal gücüm başkan kadar geniş olmayabilir. Gökmen Projesi çok uçuk. En başından da demiştim. Bazı şeyler hayal etmekle başlar ama hayalin de bir çerçevesi, sınırı olmalı. Haddimizi bilmemiz lazım.”

KOMİTELER GÖZETLENİYORMUŞ!

Dünkü dörtlüğümüzü başka bir meseleyle ilgili yazmıştık ama meğer bam teline dokunmuşuz. Komite toplantıları kamerayla izleniyormuş. Cıngar çıkmış! Erdal Aktuğ anlatıyor:

“Biz 7. Komite olarak 2 toplantı yaptık. Kamerayla izlenen hiçbir yerde toplantı yapmayacağımızı söyleyerek terkettik. Dedik ki, kameraları kaldırmaz iseniz, bir daha 7. Komite toplantımızı aşağıda depoda yapacağız. Bunun etik olmadığını söyledik. Mahrem bir yer orası. Orada tartışırız, kavga ederiz. Eğer şeffaflık ise gerekçe o zaman, başkan da, meclis başkanı da makam odasına kamera koysun, biz de onları izleyelim.”

Nokta…

Benzer Konular: