Bursa’nın bir hoşgörü şehri ya da Türkiye’nin bir hoşgörü ülkesi olduğuna inanmayı çok isterim! Bursa Valisi Münir Karaloğlu’nun, “Bu güzel kentte tabii ki herkesin farklı görüşleri olabilir. Her birimizin inanç farklılıkları da olabilir. Ama bu kent, dostluğu, kardeşliği tesis etmiş bir kent” sözünün de bir dilek olduğunu sanıyorum.

Bursa’da gündem, Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun sivil toplum örgütleri, işadamı dernekleri ve vatandaşlarla iftarda buluşacağı gün Bursa Valiliği’nin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da katılımıyla iftar düzenlemesiydi. Adı “yetim iftarı” idi. Ya da “geleneksel iftar” ne fark eder…

AKP Genel Merkezi Yerel Yönetimler Başkanlığı’nın, ramazanın 15. gününde AKP’li belediyelerin yetimler için iftar düzenlemesi talimatı vardı ama bu talimatı yerine getiren neden Bursa Büyükşehir Belediyesi olmadı da Valilik oldu? Bu sorunun yanıtını almak gerek önce…

BURSA’NIN YETİMLERİ

CHP Bursa İl Başkanı Metin Çelik, Bursa Valiliği’nin sivil toplum kuruluşları, bürokratlar ve iş dünyası temsilcilerinin davetli olduğu yetim iftarı düzenleyerek İhsanoğlu’nun organizasyonunu sabote ettiğini öne sürmüştü. Vali Karaloğlu da şöyle yanıtlamıştı;

“12 Temmuz 2014 günü yapılacak Valilik İftarı da, ramazan başında programlanmış bir teamül, bir gelenektir. Sayın İhsanoğlu onuruna düzenlenen iftardan haberdar olmamız, iftarımızı buna göre programlamamız söz konusu değildir. ‘Böyle bir davete nispet yapmak’, ‘iftar sofralarını yarıştırmak’, ‘katılımı engellemek’ ithamları, dedikodudur yakışıksız iddialardır.”

Neyse;

Buttim açık alanındaki Ekmeleddin İhsanoğlu iftarının fotoğraflarına bakıyorum. Katılan sayısının 10 bin kişi olduğuna yönelik söylemleri haklı çıkaracak bir kalabalık var… Valilik tarafından basına servis edilen iftar fotoğraflarına bakıyorum. Masalarda boş sandalyeler kalmış. Valilik iftarı ard niyetli olsa da olmasa da, İhsanoğlu’na ilgide bir eksilme yaratmadığı görülüyor.

Her şeyden önemlisi, yine Valilik Basın Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından gönderilen iftar fotoğraflarına bakınca, “Bursa’nın yetimleri”ni tek tek tespit olanağı buldum. Ne çok yetim varmış meğer Bursa’da!..

İLLÜZYON MU YAPMALI?

Bu arada, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun iftarına katılan Bursalı tekstilci işadamının facebookta paylaştığı bir fotoğrafa yazdığı yorum dikkatimi çekti.

“Bursa’da halka verilen en büyük açık hava iftarında, Ekmel Bey’in hitabet ve belagat üslubunu bilmediğini, ancak konulara sade vatandaş ve akademisyen gözüyle yaklaşımını beğendiğimi söyleyebilirim?”

Bu ifadeden yola çıkarak şunu vurgulamakta yarar var. Evet, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun hitabeti güçlü olmayabilir. Akademisyendir. Diplomasiyi bilir. Siyasi cambaz ve illüzyonist değildir.

Ekmel Bey belagat yönüyle eleştirilebilir ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin başına seçilebilmek için, cambaz mı, illüzyonist mi olmalıdır? Dinleyenin ağzına açık bırakacak şekilde yalanlar söyleyip inandıracak belagate mi sahip olmalıdır? Ev sahibini bastıran yavuz hırsız mı olmalıdır yoksa?

—BEYİN CİMNASTİĞİ—

Dinlemedik ilahi uyarıyı yanlışa saptık

Paraya pula, altına gümüşe, güce taptık

Sandık ki cennetten bir köşe kaptık

Yanıltıyor işte bizi bu sakat mantık