Falso, daha ilk cümlede kendini gösteriyor. Suçluluk psikolojisinin yansıması bu… ÖSYM’nin öğrencilere gönderdiği mektubun ilk satırında deniyor ki; “27 Mart 2011 günü hayatınıza sadece bilgilerinizle yön vermenizi sağlayacak bir sınav organize ettik.”

Bu cümlede hangi kelimelerin altını çizeceğiz peki?

sadece…

bilgilerinizle…

Yani kopya yok, hırsızlık yok, kayırma yok!

Ama şifre var!

Emin olun sevgili gençler, bundan da kimse haberdar değil!

* * *

ÖSYM bana mektup göndermedi… Ancak basına yansıyan mektubu okuyunca tatmin oldum!

Siz de anlamışsınızdır, idrak etmem biraz zaman aldı! Daha ilk günden tatmin olmadığım/olamadığım için cumhurbaşkanı ya da başbakan değilim ya bugün…

“Sevgili öğrenciler; Emin olun, sadece bilgileriniz…”

Peki, şu habere ne demeli?

“Cemaat dersaneleri sınavdan önce mod-medyan tekniğine ilişkin kurslar verdi; hatta diğer dersaneler de bu kursları duydu ve öğrencilerine şifre çözmek için değil, sınavda mod-medyan sorusu gelecek diye anlattı.”

Sınava giren öğrencilerin yaşadığı psikolojik travmayı görmek için mod medyan tekniğine gerek yok. Milyonlarca öğrenci mutsuz ve umutsuz…

* * *

YGS’deki şifre/kopya/soru hırsızlıklarına yönelik protesto eylemleri de duracak gibi görünmüyor… “Vakit kaybetmeden sınav yenilenmeli” deniyor, umursayan yok? Adamlarda yüz surat hacı murat!

Bir de hükümetin ve imamın borazanları var. Kamudaki üst düzey görevleri gereği tarafsız, adil olmaları beklenirken “yuh” çekerek protestocuları protesto ediyorlar. Sonra da demokratik haklarını kullandıklarını söylüyorlar utanmadan…

Ülke baştan ayağa demokrasi kesti ya! Fazla demokrasiden komaya gireceğiz ya!

Neyse…

* * *

YGS’deki mod medyanı çözen çözdü, çözmeyen hapı yuttu. Şimdi LYS’ye hazırlanıyor 1 milyon 700 bin genç… Dersane önlerinde rastladığım yüzlere bakıyorum da, robot gibiler hepsi… Sistemin bozduğu yetmiyormuş gibi öğrencilerin bir de şifrelerle, kopyalarla altüst olan psikolojilerini düzeltmek için kesinlikle psikolojik desteğe ihtiyaçları var.

Hükümet insafa gelmiş olmalı ki, “Bu gençlere en azından psikolojik destek vermek gerek” düşüncesiyle, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı özel dersaneler yönetmeliğinde bir değişiklik yapmış. Değiştirilen madde, özel dersanelerde bulundurulması gereken rehber öğretmenlerle ilgili…

Rehber öğretmen, psikolojik danışman demek…

İlgili madde ise şu hale gelmiş:

“Kontenjanı 200’ün altında olup rehber öğretmen görevlendirilmeyen kurumlarda rehber öğretmenin görevlerini kurumdaki öğretmenlerden biri yürütür.”

Psikolojik danışmanlık görevini herhangi bir öğretmen nasıl yürütebilir ki?

Neresinden tutsan dökülen bir konu…

Akıl sağlığımız toptan bozulacak bu gidişle…

İlgili yazılar:

Bunlara da bakabilirsiniz...

Yorumlayın