GÜMÇED’in, kazandığı Akros Çimento davasından feragatiyle ilgili yazdıklarımıza tebrik de, eleştiri mesajları da geliyor.
Esnafın genel sloganıdır ya, “Şikayetinizi bize, memnuniyetinizi dostlarınıza bildirin” şeklinde… Gelen mesajları bu çerçevede değerlendirdiğim bilinmeli…
O nedenle bugün sütunun büyük bölümünde bu eleştirilere yer veriyoruz.
İlk eleştiri, Akros Çimento Genel Müdürü Hakan Büyüksaraç’tan…
Gerçi geçen hafta görüş almak için kendilerini aradım ama yurtdışında olduğu söylendi. Sanki yurt dışındayken telefonla konuşulamıyormuş gibi…
Büyüksaraç, yazılı olarak iletmiş eleştirilerini;
Türkçe düzeltmeleri yaparak ve konuyla direkt ilgisi olmayan bölümlerini kısaltarak aktarıyorum.
“İhsan bey, yazılarınızı okudum, ancak olaylara hep tek taraftan bakıyorsunuz;
Sizin bazı üniversiteleriniz; araştırma, geliştirme, bilgi açısından çok zayıfsa; tamam mı diyelim?
Sizin sivil toplum örgütleriniz, yatırımların önüne siyasi yaklaşımlar çıkarırsa, bu yaklaşımlara şapka mı çıkaralım?
Yöre halkının desteklediği bir projede haklarımızı savunmayalım mı?
Tam 4 senedir, çalıştığım bir projeyi, hayata geçirememekten dolayı çok üzüntülüyüm. Ülkem adına da üzüntülüyüm. Beni bu ülke yetiştirdi, borcum var. Amerika’da oturup üniversitelerde Amerikalıları mı yetiştirseydim?
Bursa’da, bazı kişilerin önümüze koyduğu engelleri, bunlar itibarı yüksek kişiler, biz bu yatırımdan vazgeçelim deyip, bize topraklarını veren insanların, bize güvenen insanların umutlarını yok mu etseydim?
Ben dürüstlüğümden, hiçbir zaman taviz vermedim, vermeyeceğim de…
İstediğiniz an, hazırlanan raporu sizlere sunabilirim. Çevre ve sanayinin biri diğerine tercih edilmeden beraberce kalitesinin yükseltilmesine inananlardanım. Türkiye’nin çok yol aldığını da tabii bu konuda söyleyebilirim.”

* * *

Bir başka eleştiri mektubu da muhtarlardan… Fikret Vizirhan (Burcun), Salih Oruç (Paşayayla), Remzi Durmuş (Toprakocak), Abdi Ildız (Bayırköy), Cafer Tuğral (Karacaali), Sadık Aydemir (Kıblepınar), Fikri Yılmaz (Kavaklı), Osman Uslu (Menteşe), Orhan Filiz (Yeniköy), Necati Kan (Süleymaniye) ve Hasan Çetin (Fethiye) imzasını taşıyan mektupta da şöyle denmiş:
“Biz tabiatla iç içe yaşıyoruz. Çevre önemli ama iş yoksa ekmek yoksa bizler ne yapacağız? Çaresizliklerle boğuşuyoruz. Sıkıntıdan yattığımız yeri bilmiyoruz. Lütfen durumumuzu anlayışla değerlendirin. Rica ediyoruz.
Kusura bakmayın köylü kestirmeden konuşur.
Soruyoruz… Davalar rant üzerine açılacaksa bunun sonu nereye varır? Çevrecilik bunun neresinde?
Sizler ve akademik odalar kentin göbeğinde TOKİ’nin yapmış olduğu binaları niye görmüyor. Bursa Çimento kentin içinde! Niye onlara dava açılmıyor? Niye Bursa Çimento kentin dışına çıkarılsın denmiyor. Bir açıklama duymuyoruz. Ya da siz söylüyor, biz mi duymuyoruz? Söylenecek çok şeyler var ama yetti gari…”

* * *

2008 yılının eylül ayında, “GÜMÇED Başkanı Adnan Önürmen’in Bursa Çimento’nun danışmanlığını yaptığı için Akros’a dava açtığı” iddiasını, hatta Bursa Çimento’nun malzeme tedarikçisi Zeki Kaptan’ın da GÜMÇED’e tarihinin en yüklü bağışını yaptığını yazdığım zaman tebrik edilmiştim. En başta da Akros Çimento’nun yetkilileri tarafından… Yenişehir’deki gazeteci arkadaşlar da, yazılarımın yöre halkı tarafından çok beğenildiğini söyleyerek, kendi gazete ve internet sitelerinde yayınlamışlardı.
O zaman yazının ana malzemesi GÜMÇED ve başkanının tavrıydı. Bugün de o…
Nitekim son yazıda Önürmen’in “Yeşilşehir sabıkası”nı da hatırlattık.
Haliyle, GÜMÇED’e yönelik eleştirimizin çıkış noktası yargı kararı ve dayandığı bilirkişi raporu…
Daha ne diyelim bilmem ki?
Ama Büyüksaraç’ın üzerinde durulması gereken sözleri var. “Sizin üniversiteleriniz, sizin sivil toplum örgütleriniz” diyor ya…
E tamam işte! Kurdukları duygusal bağdan belli ki, kendilerinin de GÜMÇED gibi gümbür gümbür bir sivil toplum örgütü olmuş!

* * *

Bu arada GÜMÇED’in Akros Çimento ile ilgili kararında imzası bulunmayan yönetim kurulu üyelerinden Jeofizik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi eski başkanı, İl Genel Meclisi Üyesi Sebahattin Sesli, kararın alındığı toplantıdan haberi olmadığını söylüyor. Bu şok kararı da yazımızdan öğrenmiş Sesli… Önürmen’e sormuş, “Ulaşamadık” yanıtı almış. “Ama siz ulaşabildiniz bana” diyor, Önürmen’e kızgınlığını ifade ederek…
Sesli, Önürmen’in başkanlığını sorgulama, derneği genel kurula götürme gibi bir çaba için ayıracak zamanı olmadığını söylüyor ve istifa etmeyi düşünüyor.

İlgili yazılar:

Bunlara da bakabilirsiniz...

Etiketler:
 

Yorumlayın