Geçen haftanın son yazısında değindiğimiz çok önemli bir çevre projesinden biraz daha detaylı bahsedeceğiz bugün…
Projenin adı “Bizim Denizimiz”…
Mudanya Belediyesi ile Ege Üniversitesi Sualtı Araştırma ve Uygulama Merkezi arasında zarar görmüş habitatları iyileştirmek, küçük ölçekli balıkçılık ve dalış turizmi için yeni alanlar oluşturmak ve yasa dışı trol faaliyetlerini engellemek amacıyla yapay resifler oluşturma projesi için protokol imzalandığını duyurmuştuk.
Bu protokol gereğince başlanan projeye en başta destek verenler Emine Örnek Eğitim Kurumları ve Çekirge Lions Kulübü…
Projenin topluluklar önünde sunumunu Emine Örnek Eğitim Kurumları Müdür Yardımcısı Gülşah Dikili’nin yaptığını da duyurmuştuk geçen hafta…
İşte o projenin ayrıntıları…
Projenin amacına yönelik özeti, protokolden bahsederken verdik.
Peki, yapay resif nasıl oluşturuluyor? Ne tür malzeme kullanılıyor?
Denizi kirletmeyecek, yapılması ve taşınması kolay, maliyeti az; Trolcüleri engelleyecek biçimde, sürüklenmemeleri için ağır ve hacimli; Kalamar, ahtapot, böcek gibi canlıların girebileceği küçük ve çok sayıda delikli; Deniz ortamında korozyona dayanıklı, yüzeyleri canlıların kolayca tutunabileceği yapıda olacakmış…
Bunun için beton yapılar; yağ, yakıt, antifriz gibi kirletici maddelerden arındırılmış otobüs hurdası; (Otomobil hurdaları iki yılda korozyonla yok oluyormuş. 3 milimetre kalınlığındaki sac 20 yıl dayanabiliyormuş) gemi batığı, hurdaya çıkmış vinç, konteyner, vagon, platform ve ağırlaştırılmış plastik konstrüksiyonlar yapay resif için uygun malzemelermiş…
Gülşah Dikili, sunumunda yapay resif için konstrüksiyon örnekleri de gösteriyor. Daha sonra da uygulamanın nasıl olacağını anlatıyor:
Uygun malzemeden yapılmış konstrüksiyonların, denizin 15 ile 40 metre derinliğinde, 30 dereceden fazla eğimli olmayan kumlu tabana bırakıldığını, balçık, çamurlu, şiddetli akıntılı ve 40 metreden derin yerlerin uygun olmadığını söylüyor. Resifler arasında da en az 20 metre mesafe olması gerekiyormuş.
Bu koşullarda bir yıl içinde yüzey yosunlaşır, iki yılda konstrüksiyon içinde ve etrafında canlı hayat oluşurmuş…
Türkiye’de, İzmir Selçuk İlçesi Pamucak kıyıları, Burhaniye, Kuşadası Davutlar ve Güzelçamlı, Ceyhan Yumurtalık, Bodrum Karaada kıyılarında olumlu sonuç alınmış yapay resif örnekleri varmış.
Projenin bilimsel koordinatörlüğünü yapan Prof. Dr. Altan Lök ve ekibi, Mudanya sahillerinde dalarak su parametrelerini ölçmüş, deniz tabanını incelemiş. Çalışma sırasında bölgenin balıkçılık yapısı tespit edilmiş. Seçilen bölgelerde dip yapısı, görüş mesafesi, zemin eğimi, biyolojik çeşitlilik ve suyun fizyolojik yapısı ölçülmüş…

* * *

Geliyoruz şimdi de projenin “pamuk eller cebe” kısmına…
Geçen hafta da demiştik ya… Marmara Denizi’ndeki yapay resif görevi, güvenlik nedeniyle İmralı’ya yaklaşma mesafesinden dolayı sadece PKK lideri Abdullah Öcalan’a bırakılmamalı.
O nedenle, bu projeye maddi destek sunacak sponsorlara ihtiyaç var.
Ege Üniversitesi’nin yürüttüğü proje bedelini Mudanya Belediyesi karşılıyor. 25 beton bloktan oluşan bir resif öbeğinin maliyeti ise 6 bin 250 lira… Bir resif alanında 4 öbek öngörülüyormuş. Toplamı 25 bin lira ediyor.
Taşınması ve denize bırakılması işini de Mudanya Belediyesi üstlenecek.
Sponsorlar şöyle düşünebilir:
Bu kadar parayı denize mi atacağız?
Evet! Yapacaksınız bir iyilik, atacaksınız denize, balık bilmezse Halik bilecek!
“Maneviyatı boşver” derseniz, bu dünyaya özel şanı şöhreti var. Denizcilik haritalarına adınız kazınacak!

İlgili yazılar:

Bunlara da bakabilirsiniz...

Yorumlayın