Yeni Çek Yasası’na, farklı bakış açılarından olumlu ya da olumsuz eleştiriler getiriliyor. Birincisi; Karşılıksız çekten dolayı cezaevlerinde bulunan yaklaşık bin 500 kişi ve yakalanamamış, kaçak yaşayan binlerce kişinin baktığı pencere… Onlar kendilerine “çek mağdurları” diyorlar… İkinci grup, o “çek mağdurlarının mağdur ettiği”, yani alacağını tahsil edememiş gerçek çek mağdurları! Belki de onlara çek mağduru değil de, “hesap bilmeyen kasap mağdurları” demek daha doğru olur…

Anlaşılamayacağını düşünerek açıklama yapmalıyım. Bir tekerleme vardır, hesabını bilmeyenler için söylenir:

“Kasap, kasap! Bilmezsen hesap, elinden kayar masat!”

Sözün orijinalini yazma şansımız yok elbette…

Üçüncü pencereden bakanlar ise “yetmez ama evet”çi pozisyonunda…

“Tamam! Karşılıksız çekin cezası hapis olmasın ama mal ya da hizmeti karşılığında kendisine çek verilmiş kişileri de korumalı bu yasa! Ticari risk sigortası adı altında güvenceye alınmalı” diyorlar.

Şükrü Kızılot’un bir yazısından öğrendiğimize göre, 2010 yılında sadece karşılıksız çek nedeniyle 250 bin 302 dava açılmış ve bunların 224 bin 986’sı mahkumiyetle sonuçlanmış. Ceza mahkemelerinde açılan yaklaşık 3.5 milyon davanın ise yüzde 12’si çekle ilgiliymiş…

Peki, mal ya da hizmet üreten bu insanları çek kullanmaya zorlayan ne?

Niye, nakdi, kredisi kadar iş yapmıyor da, sahibi olmadığı parayla ticari faaliyet yürütüyor?

E herkes öyle yapıyor!

Nitekim Türkiye’de çek, bir vade aracı haline getirilmiştir… 3-5 ay sonrasının tarihi yazılır. Elden ele gezer. Herkes birbirine zincirleme borçludur/alacaklıdır.

Birinci pencereden bakanların, savunması da yerinde aslında… “İşadamını, çeki karşılıksız çıktı diye cezaevine tıkınca, ekonomik sistem düzelecek, alacaklı parasını alabilecek mi? Bırakın da, çalışsın borcunu ödesin!” diyorlar…

Yani iş bu noktaya varınca, savunma mantıklı geliyor.

Nitekim yeni yasa, bu sese kulak verdi. Karşılıksız çekten dolayı hapis cezası kalktı.

Peki bu durum, çeki hile ve dolandırıcılık aracı olarak kullananları durdurabilecek mi?

Aslında, çek denilen aracın ekonomik trafikten men edilmesi en doğru olanı… Zira, yüklü miktarda nakit bulundurma zorluğuna karşı üretilmiş olan bu aracın, teknolojinin ışık hızında ilerlediği, hesaplar, bankalar arasındaki para trafiğinin hızla aktığı bugünkü düzende yeri olmamalı…

Zaten yeni düzenlemeyle sorumluluğu artan bankaların daha bir ince eleyip sık dokuyacağı, çek kullanımının giderek azalıp, yakın bir zamanda da ekonomik hayata veda edeceği görülebiliyor.

Dolayısıyla, nakit parayı verenin düdüğü çalacağı günler çok uzak değil…

İlgili yazılar:

Bunlara da bakabilirsiniz...

  • İlgili yazı bulunamadı

Yorumlayın