




Yerel gazetelerin dünkü birinci sayfalarında büyükçe yer alan haber, İnşaat Mühendisleri, Şehir Plancıları ve Mimarlar odalarının, Doğanbey Kentsel Dönüşüm Projesi’ne tepkisini anlatıyordu.
Üç akademik meslek odasının projeye tepkisine karşılık “günaydın” demek vardı ya, basın toplantısını izleyen arkadaşlar sormuşlar. İMO Başkanı Necati Şahin de, Aysın Komitgan’ın dünkü yazısında yansıttığı şekliyle şöyle demiş:
“Belediye projeyi gizlilik içinde yürüttü. Bilgi edinemedik!”
Orda duralım…
Tarih 4 Ağustos 2008… Meydan Gazetesi arşivi, “Doğanbey, tepeden tırnağa yanlış dolu” başlıklı yazımız…
O yazıda, Doğanbey mağduru vatandaşların idare mahkemelerinde açtığı davalarda verilen bilirkişi raporlarından alıntılar var.
Anadolu Üniversitesi’nden Yüksek Şehir Plancısı Prof. Dr. Sevin Aksoylu, Yüksek Şehir Plancısı Yrd. Doç. Dr. Ali Ulu ve Yüksek Mimar Yrd. Doç. Dr. Berna Üstün’ün raporunda şöyle deniyor:
“Dava konusu Doğanbey Kentsel Yenileme ve Dönüşüm Proje Alanı’nın 1/25000 ölçekli nazım imar planında Merkezi İş Alanı olarak öngörülmesine karşın genelinin 800 kişi/hektar konut alanı olarak planlanması, 200 konut üzerindeki toplu konut projesi alanlar için ÇED Ön Araştırma raporu hazırlama gerekliliği bulunduğu ve yukarıda açıklanan nedenlere bağlı olarak 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planına ve 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planına, planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.”
Diğerinde de, ODTÜ Şehir Plancılığı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Melih Ersoy, Yrd. Doç. Dr. Nil Uzun ve Şehir Plancısı Belma Babacan’ın görüşleri yer alıyor:
“100 bin ve 25 binlik planlar incelendiğinde, Merkezi İş Alanı olarak nitelendirilen alanda konut yoğunluğunun çok sınırlı ölçüde artırılmasının mümkün olduğu, yoğunluk artışı yerine sıhhileştirmenin yapılması gerektiğinin anlaşıldığı, ancak davaya konu olan bin ve 5 bin ölçekli planların bu planlarla uyumlu olmadığı, üst ölçekli plan kararlarına aykırılıklar bulunduğu bu durumun da 3194 sayılı İmar Kanunu’na aykırı olduğu;
…dava konusu uygulamaların planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırılıklar taşımakta olduğu…”
23 Mayıs 2008 tarihli bir başka yazımızda şöyle demişiz:
“Doğanbey Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında yeni evlerinin yapılmasını bekleyenlere bugün verecek bir haberimiz yok. Osmangazi Belediyesi’nden birileri arayıp ‘durum şu merkezdedir’ diyen olmadı, Başkan Recep Altepe yine telefonunu açmadı…”
Diyeceğimiz o ki:
Doğanbey Projesi’nin başlangıcından itibaren o dönem Osmangazi Belediye Başkanı olan Recep Altepe bile ipin ucunu kaçırmıştı bana kalırsa… TOKİ, “Başbakanlık gücü”yle kontrolü ele almış, kendi bildiğini okuyordu.
Meslek odalarının “bilgi alamadık” sözü doğrudur. Dediğimiz gibi, belediyeciler de farkında değildi olan bitenin…
Fakat meslek odalarının yöneticileri, Doğanbey mağduru vatandaşların açtıkları davaların dosyalarında yer alan belgelere ulaşmayı akıllarına getirselerdi, yanıt almak istedikleri belediyecilerden, hatta Recep Altepe’den bile fazla bilgiye sahip olurlardı.
Ayrıca, 26 Nisan 2008 tarihindeki bir yazımızda da, bizzat Şehir Plancıları Odası Başkanı Füsun Uyanık’ı “uyandırmaya” çalıştığımız da vakidir. (Bakınız, Meydan Gazetesi arşivi)