




Bursaspor’un dün Orduspor karşısında verdiği mücadeleyi, fizik kurallarıyla açıklamaya çalışalım… Bursaspor’un takım yapısı ve oyun sisteminde, ulaşım planlamalarında kullanılan şişe ağzı modelini gördük dün… Adeta bir şişenin içine sıkışan Bursaspor, çıkışa bir türlü ulaşamadığı gibi, “fındık kabuğundan gemiler”in yarattığı dalgalarla çalkalanıp durdu. Ne orta sahada doğru dürüst organizasyon yapabildi, ne de şişenin ağzına doğru hamle…
Bursaspor her zamanki gibi, kanatlarda adam eksikliğinin sefaletini yaşadı yine… 90 dakika boyunca sürekli önde basan Orduspor karşısında, bırakın ulaşmayı, şişenin ağzını göremedi bile…
Maçın ikinci yarısında ve özellikle son dakikalara doğru yaklaştıysa da çıkışa, ileri uç oyuncuları yeni transfer Pinto, Ozan İpek, Adem Koçak’ın yerine giren Turgay Bahadır, Pinto’nun yerine royuna giren Bangura bir türlü gol atma becerisi gösteremedi.
Takımın dinamosu Batalla da, sürekli markajın etkisiyle kıpırdayamadı adeta… Yakaladığı bir iki fırsatı da yine sıkı markajdan dolayı gole dönüştüremedi.
Bursaspor dün şişenin ağzını bir türlü bulamadı ama Atatürk Stadı’nın tribünlerini inleten o muhteşem taraftar dün akşam büyük ihtimalle kahırdan şişenin dibini gördü.
Elbette “N’olcak bu Bursapor’un hali?” muhabbetti eşliğinde…
Taraftarlar “Ya kıyametler kopacak ya da dünya batacak, senden öyle ayrılacağız Hocam”, “Hepimiz Ertuğrul Sağlamız” yazılı pankartlar açıp sevgi çemberi oluştursa da, bu tür motivasyonların başarıya giden yolda tek etken olduğunu söyleyemeyiz. Bursaspor’un play-off grubuna kalması için motivasyon da yetmeyecek anlayacağınız…