Elini taşın altına koymayanlar bari hevesleri kırmasın!

Toplumsal sorumluluk, çoğunluğun hissettiği bir duygu değil. Biz Türkler genellikle hep başkasından bekleriz. Hiçbir şey yapmıyorsak da, bu sorumluluğa sahip olup da bir şeyler yapmak isteyenlere destek olsak bu bile yeterli…

Kısa adı Balkansiad olan Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin yeni başkanı Aytuğ Onur, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte projelerini, hedeflerini anlattı. Basın toplantısına gidemedim ama Aytuğ Onur, çocuklarımızın okul arkadaşlığı ile başlayan tanışıklığımız vesilesiyle sıklıkla görüştüğüm bir işadamı… Öncesinde telefonda anlattı başlattıkları projeleri ve yapmak istediklerini…

Yeni Balkansiad yönetiminin ilk ve çok önemli etkinliği 11-17 Mayıs Balkan Haftası kapsamında, 13-16 Mayıs tarihleri arasında yapacakları Balkan Fuar ve Kongresi… Federasyonlaşma çalışmaları;

Balkantürk Vakfı kurulması;

Uludağ Üniversitesi ile ortaklaşa yürütülen burs ve staj olanaklarının artırılması;

Bursa 2026 Kış Olimpiyatları için şimdiden girişimde bulunmak;

Bursa’nın elektrikli ulaşım konusunda başkent olmasına çalışmak Balkansiad’ın proje ve hedefleri arasında…

Aytuğ Onur’un heyecanı ve enerjisi karşısında bu projeler çok basit… Yeter ki dernek içinden, ya da bürokratik ve siyasi engellerden ötürü heyecanı kırılmasın…

///

 

RUDEF, Toprak’la devam ediyor

 

Kısa adı RUDEF olan Rumeli Dernekleri Federasyonu, 5. genel kurulunu dün yaptı. Seçim, mevcut başkan Şuayip Toprak’ın önderliğindeki tek listeyle yapıldı.

Toprak’ın yeni dönem yönetiminde yer alan yeni isimler şöyle; Musa Hüroğlu, Kani Seyfullahoğlu, Alpaslan Sağralar ve Mustafa Akpınar… Geçen dönemden yönetime devam edenler Mehmet Beytekin, Necati Karadeniz, Ali Korkut, Recep Gicvan, Osman Uzun, Ercan Morina, Mehmet Temizel, Hüseyin Alp, Şaban Beşkardeş ve Semih Hüseyinoğlu

Refik özen, Ahmet Dalfidan ve Refik Beri ise RUDEF’in denetim kurulu üyesi oldu.

Başkan Şuayip Toprak, çatısı altında 20 derneğin bulunduğu federasyonun, önümüzdeki dönem hedeflerini anlattı. Uludağ’da her yıl düzenledikleri kültür sanat şölenini, iftarları, erzak dağıtımını ve balkan ülkeleri arasında düzenledikleri futbol turnuvasını devam ettireceklerini, Balkanlar’daki derneklerle ekonomik, kültürel, sosyal ilişkileri geliştireceklerinin söyledi.

Toprak, Yenişehir Havaalanından balkan ülkelerine uçak seferi başlatılması konusunda ısrarcı olmaya devam edeceklerini de vurguladı. Toprak’ın bir başka mesajı da, derneklerin siyasete alet edilmemesi gerektiği yönündeydi.

///

 

İstanbul’da “başörtülü bir

bacı”nın saldırısına uğradım!

 

Cuma günü İstanbul’daydım. Akşam saatiydi. Cağaloğlu Yokuşu’ndan iniyorum. Valilik binasının hemen dibindeki Marmaray Sirkeci İstasyonu’na girip, Yenikapı’ya gideceğim. Yaya yolunda, üniversite öğrencisi yaşlarında, temiz giyimli iki “başörtülü bacı” dini kitap, çorap mendil filan satıyor.

-Kitap alır mısınız?

-Hayır almam!

-Çorap alır mısınız?

-Hayır almam!

-Mendil alır mısınız?

-Hayır almam!

Yürümeye devam ettim. Diğeri arkamdan söylendi?

-Almazsan alma be!

Aynen bu cümle! Döndüm, “Ne terbiyesizsin sen, almayacağımı söyledim. Arkamdan böyle söylenme hakkını nereden buluyorsun?” dediğimde, eyvah ki eyvah… Nasıl çirkefleşti, sormayın…

Diyaloğun geri kalan kısmını aktarıp yorumlamaya kalkarsam, kamusal sorumluluğuma aykırı davranmış olurum.

Özet olarak, birilerinin başörtülü bacısına saldırmadığım gibi, karşılaştığım tavrı bir çeşit saldırı olarak değerlendirmek de, bu cüretin kaynağını kestirmek de zor değil…

///

 

Turhan Tayan, acı

haberi nerede aldı?

 

Milli Eğitim ve Milli Savunma önceki bakanlarından CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan, ağabeyini kaybetti. Tayan, ağabeyi Süleyman Tayan’ın ölüm haberini, Kültürpark Ender Çay Behçesi’nde gerçekleştirilen RUDEF Genel Kurulu’na girerken kapıda aldı. Tayan, genel kurula girmeden hemen döndü. Süleyman Tayan’ın cenazesi, ikindide Çekirge Murat Hüdavendigar Camisi’nde kılınan namazdan sonra toprağa verildi.

 

—BEYİN CİMNASTİĞİ—

 

Olsa da hacı
Dese de bacı
Erkeğin kadına bakışı
İnanın çok acı

Un fiyatları fırladı ekmek zammı kapıda

ekmek

ekmekTarımsal üretim konusunda kendi kendine yetebilen ülkeyiz değil mi? Ama pek çok tarımsal ürünü ithal eder olduk. Buğday bile ithal ediyoruz. Gerçi bu yıl rekolte iyi görünüyordu. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın birkaç ay önce açıkladığı rekolte tahminleri, 22 milyon ton civarındaydı. Ülke ihtiyacı 18 milyon tondu. Fazlasının da ihraç edilmesi planlanıyordu. Evdeki hesap, çarşıya uymadı.

Un fiyatlarında müthiş bir artış var bu aralar… Bursa Simitçiler ve Unlu Madde İmalatçıları Odası Başkanı Erdal Akpınar’ın açıklamalarıyla haberdar olduk. Akpınar, olaya “Bu fiyat artışlarını esnaf olarak tek başımıza kaldırmamız olanaksız” şeklinde sadece kendi penceresinden bakmış ama bu işin çiftçisi, buğdayı işleyen sanayicisi ve tüketicisi var.
İşin aslını Karacabey’de kurulu bir un fabrikasının sahibi Halis Erol’dan öğrendik.
Marmara Bölgesi’nde hasat öncesi yoğun yağışlar, buğdayın kalitesini düşürmüş ve yemlik vasfına dönüşmüş. Dolayısıyla kaliteli un elde edilecek ürün kalmayınca ithal buğdaya yönelim olmuş. Doların yüksek değeri nedeniyle de fiyatlar fırlamış…

BİR AYDA ARTIŞ YÜZDE 20

7 Haziran’da Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açıkladığı 2013 dönemi buğday müdahale alım fiyatlarına göre; Makarnalık buğdayın tonu 765, düşük kalite makarnalığın 640, ekmeklik buğdaylar da çeşitlerine göre 620 ile 720 lira arasında değişiyor.
Oysa, Bursa Simitçiler ve Unlu Madde İmalatçıları Odası Başkanı Erdal Akpınar diyor ki;
Son bir ayda özel amaçlı kullanılan un fiyatları 67 liradan 79 liraya, ekmeklik un fiyatları ise 51 liradan 66 liraya çıktı…
Akpınar’ın sözlerinde dikkat çeken nokta şu:
Bakanlığın 22 milyon ton rekolte tahmini ve geçtiğimiz yıla göre de 1.9 milyon tonluk üretim artışı söz konusu iken, son bir haftada un fiyatlarının yüzde 20 oranında artması…
Devlete çağrısı da şöyle;
“TMO’nun stoklarını açın, spekülatörlere fırsat vermeyin!”
Sonuç olarak yapacağımız yorum şu;
Artık dünya global bir köy! Buğdayın fiyatı da elbetteki dünya emtia borsalarına, dövize endeksli… Etkilenmemek olanaksız, etkiyi en aza indirmek olanaklı…
Bunu da en iyi sektörün aktörleri bilir.
////

En iyi üniversitelerin
programları BTSO Akademi’de

İbrahim Burkay başkanlığındaki Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) yönetiminin projelerinden biri, eğitime verilen önem kapsamında oluşturulacak BTSO Akademi… Yönetim Kurulu Üyesi Aytuğ Onur başkanlığındaki komitenin akademinin eğitim programını oluşturmaya yönelik girişimler meycelerini vermeye başlamış.
Burkay’ın, seçim programında başlıca yer tutan, Bursa’yı uzay ve havacılık sanayinin üssü haline getirmeye yönelik vaadi doğrultusunda Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile işbirliğine gidiliyor. ODTÜ’nün Savunma Sanayi Sertifika Programı’nın, şirketlerdeki mühendislere verilmesi için prensipte anlaşma sağlanmış…

HERKESİN BALINDAN BİRAZ BİRAZ

Kendisi de ODTÜ mezunu olan Aytuğ Onur, Boğaziçi Üniversitesi’nin de inovasyon ve pazarlama alanında öne çıktığını, Özyeğin Üniversitesi’nden girişimcilik konusunda eğitim hizmeti alacaklarını söylüyor.
Peki, Uludağ Üniversitesi? Elbette işin içinde UÜ de olacak. Onur’un söylemi şu:
“Herkesin balından biraz biraz alıp, ortaya güzel bir şeyler çıkaracağız.”
BTSO Akademi’nin ilk etkinliği ise Kurumsal Yönetim Derneği ile işbirliği ile 27 Kasım tarihinde gerçekleştiriliyor. “Şirket değeri oluşturmada kurumsal yönetimin rolü” başlıklı seminerin konuşmacıları, Borsa İstanbul Başkanı Dr. İbrahim Turhan, TKYD Başkanı Mehmet Göçmen, İşyatırım Menkul Değerler AŞ Başkanı, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı İlhami Koç…
Türk Ekonomi Bankası ile de iş hayatına yeni atılanlar için bir eğitim programının görüşmeleri yapılıyormuş.
Eee, ne de olsa eğitim şart!

 

— BEYİN CİMNASTİĞİ—

Çıkıyor beyinler teraziye
Küçük çıkan uyar araziye
Canikli ile Genç’in tartışması
Hoş bir anı olarak kalır maziye

Dünyaya açılmak için pek çok kapı var

erasmusBursa Valiliği’nde AB ve Dış İlişkiler Koordinasyon Merkezi var. Bu merkezin sorumlusundan neredeyse haftanın her günü en az üç-dört elektronik ileti geliyor. Her iletiyi geldiği an itibariyle inceledikten sonra, “ne kadar güzel proje” ya da “ilgilenenler için harika bir fırsat” dedikten sonra silmek alışkanlığımız olmuş.

Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış ya.. Bizimki müflislikten değil elbet.. Ramazan nedeniyle hayat durur ve gündemsiz kalırız her yıl, bir ay boyunca.. Sofralara bereket getiren ramazan, bizim mecrayı kurutur! İşte böyle kuru bir günde sildiğim iletilere toptan bakınca “bunları duyurmak gerektiği”ne inandım!

Biliyorum ki, gerek Bursa Valiliği, gerekse BTSO bünyesindeki AB bürolarından yapılan çağrılara katılım hiç de istenilen düzeyde değil.

Proje bekleniyor

Mesela dünkü Hürriyet Bursa’da yer alan haberde, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Aytuğ Onur’un da, AB Kırsal Kalkınma Programı kapsamındaki fonlarla ilgili çağrısı vardı: “Fon var, proje üretin” diyordu.

Avrupa Birliği’nde, üstelik bizim de katkı koyduğumuz fonlardan yararlanabilmek için proje üretilmesi lazım, üreten yok! Ülke olarak giderek içe mi kapanıyoruz ne?

Her şeyin kolayına alışan milletimiz, AB fonlarından yararlanmak için gereken koşulları yerine getirirken sıkılıyor olsa gerek.

Niye?

Çünkü, fonlardan verilen hibe kredilerin yerinde ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı çok sıkı denetleniyor. Bizde devlet bazı yatırımlar için teşvik verdi geçmişte, hala daha veriliyor. Bu teşviklerin yüzde kaçı yerli yerinde kullanılmıştır merak ediyorum doğrusu..

Pek çok program var

AB bünyesinde pek çok program var. Programlar çoğunlukla gençlere yönelik.. Kamu görevlilerine de ücretsiz eğitimler var. Fotoğraf, film ve resim gibi ödüllü yarışmalar..

Yabancı dil öğrenmek, yurtdışında yeni kültürler tanırken yeni yetenekler kazanmak isteyenler için “Avrupa Gönüllü Hizmeti” kapsamında gençlik değişim programları ve kamplar müthiş bir fırsat gençler için..

Örneğin, sivil toplum örgütlerinin temsilcisi veya gönüllülerine yönelik de ilginç bir eğitim var Brüksel’de.. 18-40 yaş arasında, İngilizce’yi akıcı konuşabilen STK temsilcilerine verilecek eğitimin amacı, “STK’ların kapasitelerini güçlendirmek ve genç vatandaşların kamusal tartışmalarda ve karar alma süreçlerinde sivil toplum kuruluşlarına katılım düzeylerini artırmak ve gençler için daha iyi bir sivil diyalog ve katılım sağlamak.”

3 ay staj olanağı

İsviçre’nin Cenevre kentindeki BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği de, kurumun insan hakları konusundaki çalışmalarını yakından görmeleri ve insan hakları konusunda çalışmalar yapabilmeleri için gençleri 3 ay boyunca staj yapmaya ve kurum içi eğitim almaya davet ediyor. Tabii ki ücretsiz.. Ama BM’nin 6 resmi dilinden en az ikisini bilmek şartı var.

Kısacası.. Dünyaya açılmak isteyip de kapı bulamayana kapıdır, Bursa Valiliği AB ve Dış İlişkiler Koordinasyon Merkezi..