Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin BursaRay’ı besleme aracı olarak uygulamaya koyduğu özel halk otobüslerinden yakınmayan yoktur sanırım. Sürücülerin yolculara davranışı, trafikteki tehlikeli sürüşleri.. Şu an bile şehrin herhangi bir yerinde herhangi bir özel halk otobüsü sürücüsüyle bir vatandaş arasında gerilim yaşanıyordur mutlaka.. Zaman zaman devlet otoritesine bile karşı koyuyorlar.. Otorite dediğimiz Bursa Büyükşehir Belediyesi.. Ancak otobüs sahiplerini cesaretlendiren de ne yazık ki Başkan Recep Altepe’nin “idareci” politikası..
Eski kârlar yok artık!
Özel halk otobüsçülerinin derdi, kârlarının azlığı.. Bir otobüsün aylık ortalama brüt hasılatının 19-20 bin lira civarında olduğu söyleniyor. Giderler düştükten sonra net kârı ise 4 bin lira civarındaymış. Otobüs iki veya daha fazla ortaksa vay hallerine..
Ekonomide eskisi gibi kârlar yok artık. Ulaşım sektöründe eskiden yüzde 50’lere varıyordu kârlar. Şimdilerde yüzde 3, bilemediniz 5..
Özel halk otobüslerinin sahip ve sürücülerinin olumsuz davranışları nedeniyle Bursa’da toplu ulaşım sisteminin geliştirilemediğini söyleyebiliriz. Zira, “o caddeden geçsin, buraya da uğrasın” denilen otobüslerle 15 dakikada gidilebilecek bir yere 45 dakikada ulaşıyorsunuz. Yanısıra, sürücülerin olumsuz tavırlarından ötürü çocuklarını okula, dersaneye kendisi götüren anne babalar nedeniyle özel araç kullanımı da artmış durumda Bursa’da..
Kazançta adaletsizlik
Özel otobüslerin “kazanamıyoruz” haykırışlarının altında yatan şunlar aslında..
Hatların aşırı dolambaçlı olmasından ötürü maliyetin artması.. Ayrıca, Bursa’da hala tek cazibe merkezi Heykel olduğu için şehrin doğu ucundan binenin de, batı ucundan binen yolcunun da Heykel’e ya da yakınına gidiyor olması.. Dolayısıyla bir seferde yolcu sirkülasyonu olmuyor.
Oysa otobüsçülerin örnek gösterdiği İstanbul’da hatlar çok uzun olmasına rağmen, indi-bindiler çok, dolayısıyla yolcu sirkülasyonu yoğun..
Bursa’da otobüsçüleri çileden çıkaran en haklı örnek de, yine Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bir türlü kaldırılamayan doğu hattı minibüslerinin kârlılığı.. Deniyor ki, Teleferik hattında çalışan bir minibüsün aylık net kârı 12-13 bin lira.. Otobüsçülerin haklı olduğu tek konu kârlılıktaki dengesizlik.. Bu dengeyi sağlayacak olan da elbette belediye..
Sözün özü şu: Bursa, en kısa zamanda özel halk otobüsleri ve minibüslerden kurtulmalı ve çağdaş bir ulaşım sistemine kavuşturulmalı..
Prostat sıkıntısı olan bir tanıdığım geçenlerde ne yapmış biliyor musunuz? BursaRay’ın batı hattında seyahat ederken fena sıkışmış ve Paşa Çiftliği İstasyonu’nda inmiş. İstasyonda tuvalet aramış. Yok tabii ki! Çareyi, Paşa Çiftliği’ndeki ağaçlardan birini sulamakta bulmuş!
Görüntüye bakın! Avrupa kenti olma iddiasındaki Bursa’da, istasyonda ulaşım aracı bekleyenler, ağaçların altına işeyen birini izlemek zorunda kalıyor!
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden bir görevliyle konuştuk. BursaRay istasyonlarında tuvalet konusunun daha önce gündeme geldiğini, ancak güvenlik açısından uygun bulunmadığını söyledi. Dünyanın hiçbir metrosunda, özellikle de Avrupa’da tuvalet yokmuş!
O kadar uzağa gitmeye gerek yok. İstanbul’a, Ankara’ya bakalım.. Var mı? Ana istasyonlarda var ve halkın kullanımına açık. İstanbul’da bazı istasyonlara sonradan engelli asansörü yapıldığı için iptal edilmiş. Ankara metrosunu kullanmadım ama kullananlar da çok temiz tuvaletler olduğunu söylüyor.
* * *
“Güvenlik” gerekçe gösteriliyor ya, istasyondaki tuvaletler ne gibi güvenlik sorunu yaratır acaba diye düşünmeden edemiyor insan..
Fikir yürütelim..
En vahşisinden başlayalım üstelik.
Teröristler bomba koyabilir!
Sapıkların iğrenç emellerini gerçekleştirecekleri ideal mekana dönüşebilir!
Bunlardan başka ne olabilir?
Yolcu sirkülasyonun yoğun olduğu ana istasyonlara yapılacak tuvaletler, işletmeye verilip, sürekli kontrol sağlanabilir ki, bu saydığımız tehditler ortadan kalkar.
Başka güvenlik sorunu ne olabilir diye zorlayalım!
Havalandırmanın yetersiz olması durumunda birikecek metan gazı patlama riski oluşturur!
Aslında fazla zorlayıp da elzem bir ihtiyacı mizah konusu haline getirmemek gerek..
Dedik ya tuvaletler işletmeye verilerek güvenlik sorunu bertaraf edilir. Bu aynı zamanda temizlik sorununu da ortadan kaldırır.
* * *
BursaRay personelinin ihtiyacını nerede giderdiğini biliyor musunuz peki?
Yer üstü istasyonların bir ucunda dikkatinizi çekmiştir mutlaka. Beyaz bekçi kulübesi görünümündeki kabinler, görevli tuvaleti..
Aslında BursaRay projesinde hiç tuvalet yoktu, bunlar sonradan konuldu. Belediyenin bu talebi dikkate alıp bir çözüm bulması gerekiyor. Çünkü prostatlısı var, böbrek hastası var, çocuğu var.. En azından ana istasyonlarda..
—DÖRT DÖRTLÜK—
Ağaç altı yapılıyorsa tuvalet
Bu görüntüyle bozuluyor asalet
Belediye görevlileri işbaşına
Yeter bu kadar atalet
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin animatörleri tarafından üretilen Heykel-Garaj-Altıparmak tramvayının filmini izledim. Bayıldım! Kısaca “T1 Hattı” olarak adlandırılan tramvay yağ gibi kayıyor, raylara paralel üç şeritli yoldan seyrek seyrek hızla geçen araçların sürücüleri de tramvaydakilere el sallıyor!
Gerçekler, keşke o animasyondaki gibi olsa!
Peki, gerçekler nedir?
En başından alalım.
Öncelikle, Cumhuriyet Caddesi’ne yapılan “nostaljik tramvay” amacından saptı, bildiğiniz yolcu taşımacılığına dönüştü. Çünkü, zaten yorgun olan nostaljik araç ebedi emekli oldu, yerine günümüz araçları konuldu.
Hadi öyle olsun.
“Nasıl olsa T1 Hattı yapılıyor, nostaljik hattı da buna bağlar, sistemi genişletiriz” derseniz, bağlayamazsınız!
Neden?
Çünkü nostaljik hat 650 volt, T1 hattı 750 volt DC besleme ile çalışıyor.
İşte bu yüzden, T1 hattı için de ayrıca depo yapılacak. Hem de Kültürpark’ın içine!
Bursaray’ın 1500 volt DC güçle çalıştığını, devasa depolarının da Odunluk Mahallesi’nde olduğunu hatırlatalım..
* * *
Bursa’yı raylarla donatma iddiasında olacaksınız, yaptığınız her hat bağımsız olacak ve öncekilerle entegre olmayacak! Bunu birileri açıklamalı!
Durun daha bitmedi..
Asıl mesele,T1 Hattı’nın tek yön olması ve güzergahtaki eğim!
Eğime eğilelim önce ve soralım. Dünyadaki örneklerinde yokuş tırmanan, tırmanıyorsa da verimli olan tramvay var mıdır?
Teknik adamlar diyor ki, “Tramvay, yüzde 8.2’lik Altıparmak-Çakırhamam yokuşunu zor çıkar!”
Kağnı gibi hareket eden tramvayla kim seyahat etmek ister ki?
Tek yön, olayın can alıcı noktası! Heykel’den Altıparmak-Çatalfırın yönüne gidecekler, İnönü Caddesi, Kent Meydanı, Çarşamba, Stadyum turu yapmak zorunda kalacak. Yani İnönü Caddesi’nden Cumhuriyet Caddesi’ndeki nostaljik hatta geçiş namümkün!
* * *
Projenin raporunda, söz konusu güzergahta 2013 yılında günde 304 bin yolcu talebi öngörüldüğünü biliyoruz. İMO Bursa Şubesi’nin geçen haftaki açıklamasında T1 Hattı’nın günlük yolcu sayısının en fazla 34 bin olacağı yer almıştı. Neredeyse talebin onda biri.. Bir de diyorlar ki, “T1 Hattı trafiği rahatlatacak!”
Bir başka sorun da, rayların yaratacağı titreşimin tarihi eserlere, özellikle de Ulucami’ye vereceği zarar!
Hesap edildi mi acaba?
Hesap edilmeyen başka unsurlar da var. Örneğin, 13 durağı bulunan T1 Hattı’nda, tramvaydan inecek yolcular yolun karşısına nasıl geçecek? Projeye göre “indir yolcuyu sağda, ne hali varsa görsün!”
* * *
T1’den sonra ikinci hat Terminal, üçüncü hat Çekirge-Yeşil olacakmış!
Hem yolcu yoğunluğu, hem mesafe nedeniyle Terminal güzergahı için elzem olan ya metro hattıdır ya da metrobüs.. Yani daha hızlı bir sistem..
Hasılı kelam, bu raylar Bursa’nın canını çok acıtacak!
Bu kadar iddialı cümleleri nasıl kurduk peki? www.rayhaber.com’un yaratıcısı, raylı sistemler konusunda danışmanlık yapan arkadaşımız Levent Özen sayesinde..
—DÖRT DÖRTLÜK—
Ey Bursalı! Gerçekleri görsün gözün
Her yer delik deşik, sırada var tözün*
Sessiz kalıp da yapılan yanlışlara
Trene baktığı gibi bakma öküzün
*Töz: Kulak arkası
İktidar partisi AKP, nihayet seçime üç gün kala açıkladı Bursa’ya ilişkin projelerini… Milletvekili adaylarının propaganda çalışmalarından gelen haberlerde şimdiye kadar muhalefetle didişme ve geçmiş dönemde yapılanlar vardı hep… “Yeniden seçerseniz, şunları şunları yapacağız” diyen pek olmadı. Bursa birinci sıra adayı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kamuoyuna yansıyan propaganda faaliyetlerinde de ülke gündemine ilişkin sansasyonel açıklamalar ön plana çıktı çoklukla…
Dün Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki toplantıda “2023’e kadar 9 ana başlıkta 100 büyük proje” açıkladı Bülent Arınç… “En çılgını hangisiydi” derseniz, o boyutta değildi hiç biri… Çılgın diyebileceğimiz yoktu da, Bursa’da yıllardır talep edilenlerin “yapacağız” denerek gündeme sunulmasıydı.
* * *
Proje dediğinizde, fizibilitesi yapılmış, artısı eksisi hesap edilmiş, mühendislik mesleğinin gerektirdiği çizimleri yapılmış bir şeyler bekliyor insan haliyle… Oysa dün proje diye sıralanan pek çok şey, düşünceden ibaret…
Sunumun ilk sırasında yer alan “Bursa Özel Kentsel Dönüşüm Kanunu” ile hemen ardından gelen ulaşım başlığı altındaki Bursa’nın demiryolu ağına bağlanması ve hızlı tren, Bursa için en elzem olanlar…
Hele hele Bursa Özel Kentsel Dönüşüm Kanunu çıkarılacağına ilişkin vaat ve bu vaadin altını dolduran tespitler, projelerin en önemlisi… 600 bin yapının bulunduğu Bursa’da 250 bininin ya yıkılması ya da deprem güçlendirmesinin yapılması gerektiği tespiti çok yerinde de bunun hangi yöntemle gerçekleştirileceğine ilişkin ayrıntı yoktu sunumda… Bülent Arınç soru da kabul etmeyince öğrenemedik haliyle…
Arınç’ın aktardıklarına göre Bursa ile ilgili özel yasa çıkar çıkmaz, Büyükşehir ve ilçe belediyeleri, üniversiteler ve akademik meslek odalarının temsilcilerinin katılımıyla dönüşüm planlaması yapılacak, dönüşüm Bursa’nın tarihi dokusuna ve mimarisine uygun olacak.
Bu söylemden şunu çıkardım, Bursa’nın kentsel dönüşümü Doğanbey gibi olmayacak demek ki!
* * *
İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu’nun ihalesi yapılmıştı zaten. O konuda söze gerek yok. AKP iktidarının 2023 vizyon projeleri arasında yer alan ve Bursa’yı Ankara’ya bağlayacak olan 203 kilometrelik Sivrihisar-Bursa Otoyolu bu kapsamda önemli…
Bursa’yı ulusal ağa bağlayacak hızlı tren projesinin ihalesinin de son aşamaya geldiğini duyurdu Bülent Arınç… Bursa’yı sadece Bilecik’ten geçen hatta bağlamakla kalmıyor, İzmir-Bursa-İstanbul yüksek hızlı tren hattından bahsediliyor.
Kent merkezindeki BursaRay ise 2023’e kadar doğuda İnegöl, kuzeyde Gemlik ve Mudanya, batıda da Karacabey ve Mustafakemalpaşa’ya ulaştırılacakmış…
İşte buldum! Çılgın proje bu!
Hafif raylı sistemi bu kadar uzun mesafelere uzatmak olanaksız geldi bana… Uzmanına sordum, “mümkün değil” dedi.
* * *
Şahsen çok heyecanlandırmasa da, Bursa için bir şeyler düşünülüyor olması güzel… Keşke Bülent Arınç, yaygın medyada yer bulma derdine düşmeseydi de, “Ben Bursa’da anasının a’sı diye bir cümle kurmadım” diyerek Kılıçdaroğlu’na gönderme yapmasaydı. Yapmasaydı da sadece Bursa ile ilgili projeler yer bulsaydı medyada… Böylece seçmen de vaatleri hafızaya kazır, sonra hesabını sorardı…