İktidar partisinden belediye başkanlıklarına onlarca aday varken, anamuhalefet partisinde büyükşehir belediye başkan adaylığı için henüz başvuran yok! Gerilime dayalı politikalarla yaşam bulan iktidar partisine güç katan bir tablo var ortada… İktidar Marmaray’a binip Üsküdar’a geçmişken, anamuhalefet kendi ağaçlarını kesip sal yapmaya çalışıyor!
Henüz zaman var ama bu durumu anlatan özlü sözümüzü hatırlatalım. Eskiler, “Erken kalkan yol alır” derler. Gerçi Türkiye’deki siyaset anlayışı, bu da dahil alışılmış pek çok sözün anlamını kaybettirmiş durumda… Karşılığı da yine eskilerden bulunmuştur; “Erken öten horozun ibiğini keserler!”
CHP Bursa İl Örgütü’nün büyükşehir belediye başkan adaylığı konusunda geride kalması, ibiği kaybetme korkusundan değil elbette… İbik zaten düşmüş durumda!
“5-6 ADAY ADAYIMIZ VAR”
CHP’de büyükşehir belediye başkanlığına aday adayı olmadığı yönündeki eleştirilere tepki gösteriyor İl Başkanı Metin Çelik… 5-6 aday olduğunu söylüyor.
Çelik isim belirtmese de kimlerin adının geçtiğini biliyoruz. CHP Milletvekili Turhan Tayan… Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanlarından Erdoğan Bilenser… Siyasetten soğutulan ve belediye meclis üyeliğinden istifa eden Dr. Ceyhun İrgil, sanayici Ertuğrul Kaplan, eski milletvekili Kemal Demirel…
Kamuoyunda adı geçeler bunlar. İki de kadın aday adayı var deniyor ama İl Başkanı Çelik açıklamıyor! Bazı şeyler netleşmeden kamuoyuna duyurulmaması konusunda söz verilmiş.
Milli Savunma ve Milli Eğitim eski bakanlarından Turhan Tayan, adaylık konusunda bugüne kadar tek kelime etmedi. Dün konuştuk, yine etmedi. Söyledikleri şöyle:
“Bugüne kadar yerel yönetimlerde hep belirleyici rol oynadım. Belediye başkanlığı gibi bir göreve talip olmadım. Benim için yerel yönetimlerde görev almak çok gerilerde kalmış bir olaydır. Yeni sistem sebebiyle tüm Bursa çevresinde sevilen, sayılan, tanınan aday arayışının ismimi gündeme getirdiğinin farkındayım. Bana yönelik ilgi ve teveccühe teşekkür ediyorum. Ama verilmiş bir kararım, bir çabam söz konusu değil.”
“Benim için yerel yönetimlerde görev almak çok gerilerde kalmış bir olaydır” sözü kapıların kapatıldığı anlamını doğurur ama büyükşehir için il genelinde oy kullanılacak olması Tayan’ı hep öne çıkarıyor. Baskı artarsa, neden olmasın!
ADAYLIĞA EN YAKIN BİLENSER
Peki, Erdoğan Bilenser’in durumu ne?
Bundan bir iki ay kadar önce Bilenser’e parti üst düzey yöneticilerinden teklif geldiğini biliyoruz. Net yanıt vermiş değil. Bursaray’ı hayata geçiren belediye başkanı olarak tarihe geçen Bilenser, muhtarlar ve partililer tarafından sıklıkla ziyaret edilip telkinde bulunuluyor.
Bilenser ile görüşenlerden birkaçı, Bursaray’la birlikte anılmaktan dolayı mutlu olduğunu ve Bursalıların kendisini unutmadığına sevindiğini söylüyorlar. Bilenser’in bu memnuniyetle, adaylık teklifine olumlu yanıt verebileceği tahmin ediliyor.
Ceyhun İrgil’e gelince…
Aday değil, düşünmüyor bile… Ama belediye meclis üyeliğinden istifasının yarattığı kırıklığı biliyoruz. Mecliste kalmalıydı İrgil… Yaratıcı, üretken, topluma ve kentine yararlı kişiliğiyle Bursa’ya çok şey kattı ve daha da katacakları olduğundan eminiz. Mesleki başarısı ayrı tabii ki…
Ertuğrul Kaplan ve Kemal Demirel “adayım” demiyor. İkisi de “Ama görev verilirse kaçmayız” diyenlerden…
—BEYİN CİMNASTİĞİ—
Olmalıyız artık modern
Yoksa olacağız şizofren
Toslayacağız bir duvara
Yokuş dik, tutmuyor fren
Harmancık’ta bundan 7-8 yıl kadar önce bir müzik grubu vardı. Hala devam ediyorlar mıdır bilmem… Adı “Grup Mulenbu” idi. “Mulenbu” adı tropik bir hava yayıyordu ama çoğunlukla seslendirdikleri dağ yöresi türküleriyle pek örtüşmüyordu… Grup liderine sormuştum “Ne alaka?” diye… Şöyle yanıtlamıştı:
“Herkes dalga geçiyordu ilk başlarda ‘grup mu len bu?’ diye… Biz de ondan esinlenerek koyduk bu adı…”
Ben de, dağ yöresinin mahrumiyetini dile getirmek için grubun adından esinlenerek “Adalet mi len bu?” başlığı atmıştım o tarihteki bir yazımda…
Dün CHP Milletveki Adayı Turhan Tayan Büyükorhan ilçesindeki yoklukları sıralarken 7-8 yıl öncesine gittim birden…
* * *
AKP Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın’ın, Yenişehir’de kendisini kastederek sarfettiği “Yıllarca tribünlerde oturup yeniden aday olanlar bu zaman zarfında gerçek verileri ve rakamları kaçırmışlar” şeklindeki sözlerini hatırlatıp kendime malzeme çıkarmaktı niyetim…
Tayan tecrübeli politikacı… “Benim adımı vermediyse üstüme alınmam” dedi. Kendisini aradığımda yanında Büyükorhan eski belediye başkanı Kamil Mehmet Acaroğlu, DP eski ilçe başkanı Hayrettin Koçdemir, ANAP eski ilçe başkanı Mehmet İlhan varmış, esnaf ziyareti yapıyorlarmış… Büyükorhan’daki yoksunlukları sıraladı Tayan…
Tarım kredi ve esnaf kefalet kooperatifleri ile Büyükorhan Adliyesi, AKP Hükümeti zamanından kapatılmıştı. Kooperatiflerde işi, en ufak hukuki problemi olanlar Orhaneli’ye gitmek zorunda kalıyorlardı.
İlçe genelindeki 44 okuldan 27’sinde de eğitime son verilmişti, öğrenciler başka okullara taşınır olmuştu.
“Adalet mi len bu?” nidasının desibeli geçen zamanda daha da artmıştı. Tayan’a göre 12 Haziran’da seçmen buna dur diyecekti.
* * *
Taşımalı eğitimden bahsederken CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, yakın zamandaki çalışması geldi aklıma… Demirel, Bursa, Bilecik, Eskişehir ve Ayfon’da 153 köyde inceleme yapmış, 20’den fazla öğrencisi olan okulların bile kapatıldığını tespit etmişti. Araştırmasının sonucunda Demirel, taşımalı eğitim sisteminin yeniden gözden geçirilmesini istemişti.
Tayan’a, Demirel’in bu çalışmasından yararlanıp yararlanmadığını sordum.
Zaten tespitleri vardı. Geçmişte milli eğitim bakanlığı da yapmıştı, dolayısıyla eğitimle ilgili sorunlara hiçbir zaman uzak durmamıştı. CHP’de de “hizmette devamlılık” vardı. O nedenle Kemal Demirel’in çalışmasını sürdürüyordu.
* * *
Bu arada yeniden aday gösterilmediği için küsmeyen Kemal Demirel de, buna benzer bir çalışmayı Batı Trakya’da yapacak. Dün gece yola çıktı ve Gümülcine’ye gitti. Gümülcine ve İskeçe’de kapatılmak istenen 35 Türk okulu ile ilgili yetkililerden bilgi alıp gerekli girişimlerde bulunacak Demirel…
Bursa, Balkanlardan göç almasaydı, muhafazakârlıkta Anadolu’nun pek çok kentini geride bırakırdı. Hatta daha da ileri gidip, tutuculukta ilk sıralara yerleşirdi.
Son yüzyılda Bulgaristan’daki sosyalist rejimin disiplinini almış Türkler’in, zaman zaman alevlenen milliyetçi baskılara dayanamayıp göçtüğü Bursa, o rejimin soydaşlarımıza kattığı artı değerler sayesinde nispeten daha batılı bir kent olmuştur.
Değişik tarihlerde Bulgaristan’dan göç eden soydaşlarımız -ki, artık hepsi “Bursalı” olmuştur- arasından çıkan eğitimli, görgülü, modern kişiler, Bursa’nın sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik yaşamında önemli roller üstlenmişlerdir zaman içinde…
Bulgaristan göçmenlerinin oluşturduğu o modern tabloyu, geçen hafta sonu Eğridereliler Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen geleneksel Eğridereliler Gecesi’nde tekrar görmenin sevincini yaşadım doğrusu…
Bursa yerlisi olmama rağmen, 2000 yılında bir grup parlamenterle Balkanlar’a yaptığım ilk gezide, kendimi oralara ya da oraların bana ait olduğu yönündeki hislerimi önceleri ifade etmiştim. Nitekim soyağacı araştırmamda Bulgaristan’la bağlantıyı babaannem üzerinden buldum.
* * *
Cuma gecesi Altın Ceylan Tesisleri’nde gerçekleştirilen Eğridereliler Gecesi’nin ayrıntılarına geçelim. Aynı masayı paylaştığımız Yüksel Baysal, geceye ilişkin Yeni Dönem Gazetesi’nde tam da hissettiğim şekliyle yazmış, benimki biraz tekrar olacak ama olsun varsın…
Zira Eğridere’den çıkan o seçkin kişilerin oluşturduğu hoş tablodan bahsetmemek olmaz…
Öncelikle, Ahmet Kahraman başkanlığındaki derneğin, siyasetüstü bir kurum olduğundan bahsedelim… Öyle ki AKP, CHP, MHP temsilcileri üst düzeyde oradaydı. Milletvekilleri Mehmet Tunçak, Sedat Kızılcıklı, Kemal Demirel, İsmet Büyükataman… Hepsi de kısa kısa konuşmalar yaparak, çeşitli mesajlar verdiler.
Dernek Başkanı Kahraman’ın, bazı İstanbul gazetelerinin hala “Bulgar göçmeni” ifadesi kullanmasına tepkisini “Biz özbeöz Türküz” diyerek açıklaması bol akış aldı. Milletvekili Mehmet Tunçak’ın, Kahraman’ın dile getirdiği, en son göçte gelenlerin emeklilik sorununa “en kısa zamanda çözülecek” sözü vermesi de yüzleri güldürdü.
Gecede kesilen pasta da ilginçti. Eğridere, diğer adıyla Ardino’nun simgelerinden olan Şeytan Köprüsü şeklinde yapılan pasta, geceye katılan misafirler tarafından hep birlikte kesildi.
* * *
Gecede yapılan konuşmalardan not defterime aktardığım tek cümle oldu. O da, Ertuğrul Yalçınbayır’a aitti. Önümüzde bir seçim olması nedeniyle önemliydi. Seçim olmasa da o söz, insanlık dersi içeriyordu.
“Ne muhabbetiniz, ne de husumetiniz sizi adaletten ayırsın. Tüccar siyaseti değil, adaleti tercih edin. Liyakate oy verin.”
Yalçınbayır’ın sözleri, kendisinden önce konuşan Bal-Göç Başkanı Emin Balkan’ın seçimlere yönelik “göçmen aday” vurgusuna da bir yanıttı aslında…
Yalçınbayır’ın sözü “Anlayana sivrisinek saz” kabilinden öte, sazı göze sokmak gibi bir şeydi!