Bu çarpıcı soruyla başlayıp, derin bir analiz yapalım bugün… Korkmayın! Herhangi bir değerlendirmeye, ilkel insanların avcılık toplayıcılık dönemlerinden başlayanlar gibi yapmayacağım. Sadece yaşadığımız çağda oluşan, genel kabul görmüş insani tutum ve davranışlar çerçevesinden bakacağım… Bugünkü modern toplumda, insani erdemler belli… Pek çok kutsal öğretinin temel amacının da, insanoğlunu “adam etmek” olduğunu düşünürüm.

Ne diyoruz örneğin bir siyasetçi için; “Bir şey yapmadı ama en azından hırsız değil, dürüst adam!”

Vay be!

İnsanlığın en temel erdemi, bugün övgüyle bahsedilen bir kavrama dönüşmüş! Adam beceriksiz, elinden hiçbir halt gelmiyor ama en azından çalmıyor, çırpmıyor!

Mantık bu değil mi?

Ne acı!

Sadece bu değil elbette… İdeolojiler, siyasi anlayışlar da kalktı ortadan…

Ödün verilmeyen ideolojik tutum ve davranışlar mı, yoksa oportünizm mi kazanacak mücadeleyi bilmiyoruz. Bugünkü duruma bakarak söyleyebiliriz ki, oportünizm galebe çalmış durumda…

Kapitalizmin ve kültürel emperyalizmin toplumları getirdiği nokta da çok açık… Çıkarcı, paylaşımdan, dayanışmadan uzak nesiller çiziyor artık insanlığın yol haritasını…

 

NECATİ ŞAHİN AYNI YERDE;

EKSENİ KAYAN CHP!

 

Böyle bir nutuğun ardından, CHP’nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin ile ilgili yapacağımız yorumun yanlış yerlere çekilmemesini isterim.

Daha yazının girişinde ve sonrasında kullandığım “kaypak”, “oportünist” gibi kelimeler zaten Necati Şahin ismiyle örtüşmez.

Son yıllarda genelden yerele yayılan baskı politikalarının etkisiyle, bir zamanlar fırtına gibi esen akademik meslek odalarının çoğundan “çıt” çıkmazken, özellikle kentin imarı, depremselliği ve ulaşım sorunu konusunda bilgi ve belgeye dayalı eleştirileriyle dikkat çeken Şahin’in CHP’den belediye başkan adaylığı epey yankı yarattı.

Dediler ki; “Necati Şahin muhafazakar biri değil miydi? Ne zaman CHP’li oldu?”

Bu sorunun yanıtı şöyle elbette:

“Yıllardır tanıdığımız Necati Şahin, siyasal anlayış açısından aynı yerde duruyor. Değişen, ekseni kayan CHP oldu!”

El cevap;

“E, ama daha önce AKP’den aday adaylığı başvurusu yapmıştı!”

Necati Şahin’i ve CHP’yi değersizleştirmek için söylenen sözler bunlar… Denmek istenen şu;

“Şahin, belediye başkanı olayım da hangi partiden olursam olayım düşüncesinde. Bu oportünizm, çıkarcılık değil de nedir? CHP bunu içine nasıl sindirecek?”

1980 askeri darbesinin yarattığı siyasi ortamın ürünü olan ANAP neydi? Aşure partisi değil miydi? Bugünün AKP’si, en radikal tarikatları da, merkez sağı da, solu da, ülkücüsünü de, liberalini de içinde barındıran bir yapı değil mi?

Alın işte ne oldu? Atatürk devrimlerine yönelik intikam duygusuyla, düzmece delillerle hapse tıktılar yüzlerce insanı… Devletin temel yapısına yönelik amaç nispeten hasıl oldu ve rant kavgası başladı!

 

CEMAATİN, TARİKATIN SIRTINA

YASLAN BE KILIÇDAROĞLU!

 

Bir zamanlar, bugünkü siyasal iktidarın da öykündüğü Osmanlı’nın adını taşıyan bankanın reklam sloganı vardı:

“Yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankası’yız!”

Mantık aynı… Her ne kadar AKP ile CHP’nin kuruluş felsefeleri taban tabana zıt ise de; Hatta biri devrimin, diğeri de karşı devrimin ideolojik temeline dayansa da, bugünkü politikaları itibariyle birbirlerine çok yakın durmaktalar.

AKP’nin çıkar kavgasına giriştiği Fethullah Gülen Cemaati’ne yaslanarak ve diğer tarikatlara da şirin görünerek iktidar olmayı uman CHP’den bahsediyoruz ne yazık ki…

CHP’nin politikalarının iflas etmiş olmasını, umarsız bir şekilde tarikat ve cemaatlere sarılmasını, Kemalizmin tükenmişliğine bağlamak gibi bir yanılgıya düşmesin kimse…

Toptan baktığımızda, Atatürkçü düşünceye karşı duran sadece içerdeki din tacirleri değil… O bahsettiğimiz din tacirlerini kullanan, bağımsızlık felsefesinden rahatsızlık duyan batılı sömürgeciler de yıllardır Atatürk’ü kafalardan silmeye çabalıyorlar.

Bunu asla başaramayacaklar! Bu iddiamın dayanağının da “Atatürk’ün partisi CHP” olmadığı net bir şekilde anlaşılmıştır sanırım!

Yazıya noktayı, dörtlükle koyalım mı ne dersiniz?

 

—BEYİN CİMNASTİĞİ—

 

Dönüverir insan, söz konusuysa çıkar
Canavara dönüşür, kesilince akar
Memleket sevdalısı çıkarsa önüne
“Her yol mübah” deyip önünü tıkar

necati şahinRayları faya dönüştürdü Necati Şahin
Rakamlarla konuştu, değil ki kâhin
Yanlıştan dönmek erdemdir deseler de
Altepe bildiğini okuyor amma velâkin

 

İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Necati Şahin, bugün yine basın mensuplarının karşısına geçip, Bursa’daki raylı sistem inşaatlarının hem planlaması, hem de maliyetleriyle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe göreve geldiğinde bilboardları “Kestel Hattı’nda 176 trilyon tasarruf” yazılı afişlerle donatmıştı ya… İnşaat Mühendisleri Odası bir hesaplama yapmış. A Etabı, 5 kilometrelik kısmı tünel ve 4 adet yer altı istasyonu olduğu halde inşaat kilometre maliyetinin 33 değil, 16 milyon liraya çıktığını ortaya koymuş.

A Etabında yapılan tünelleri yer üstü hatlara göre uyarladıklarında, 4 yeraltı istasyonunun imalat farkları ile araç yedek parçalarını hesaba katmasalar dahi inşaat kilometre maliyetinin 8,62 milyon lira olduğunu tespit etmişler.
Diyor ki Şahin; “Biz yorum yapmıyoruz. Farkı kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.”

KESTEL HATTININ MALİYETİ

Kestel Hattı’nın hesabına gelince…
7,95 kilometre uzunluğundaki Bursaray Arabayatağı-Kestel Hattı için belediyenin 2 Eylül 2013 tarihine kadar 149 milyon 379 nin lira harcadığından yola çıkılarak yapılan hesaba göre de şunlara dikkat çekiyor Necati Şahin;
“Toplam maliyetin 180 milyon lira olacağı ve kilometre maliyetinin 22,64 milyon liraya ulaşacağı duyurulmuştur. Kilometre maliyeti, Büyükşehir Belediyesi’nin öngördüğü 11 milyon lirayı ikiye katlayacağı görülmektedir. Ancak ilan edilenin aksine yaklaşık 88 milyon liraya mal edilmesi taahhüt edilen 7,95 kilometrelik etap yaklaşık 180 milyon liraya mal edilerek 92 milyon lira ek maliyet oluşmuştur.”
Tramvay hatlarına bakalım bir de…

ÜRETİME KARŞI DEĞİLİZ AMA…

İMO’nun tespitlerine göre;
Altepe seçim beyannamesinde, dünya pazarında 2-2.5 milyon avroya satılan tramvay vagonlarını 500 bin liraya mal etmenin mümkün olduğunu vurgulamış. Burulaş’ın 15 Mart 2013 tarihinde 6 adet tramvay vagonu için gerçekleştirdiği ihale 10 milyon 329 bin liraya sonuçlanmış. Bir vagon 1 milyon 721 bin avroya satın alınmış. Şimdiye kadar da sadece 3 vagon teslim alınmış. Yedek parça ve diğer ekipmanlarla bir vagon bedeli 1 milyon 645 bin liraya ulaşmış.
Necati Şahin, “İpekböceği dutla yetişir. Siz ipekböceğini kavak yaprağı verirseniz yaşamaz” diyor. Bursa sanayisinin tramvay üretmesine karşı olmadıklarını, aracın çok güzel olduğunu, hatta yokuşta kalsa bile Hüseyin Durmaz’a destek olmak için iterek destek vereceklerini söylüyor Necati Şahin…

TRAMVAY ÇÖZÜM DEĞİL

Şahin’in vurgusu, şehir içi tramvay hatlarının iyi planlanmadığı doğrultusunda… Özellikle T1 hattının verimsizliğini, trafikte yarattığı sıkışıklığı, vatandaşın çektiği çileyi fotoğraflarla ortaya koyuyor.
Nihai olarak, Bursa Ulaşım Ana Planı’na göre 3 farklı ulaşım senaryosundan belediyenin en verimsiz olanını seçtiğini savunuyor Şahin ve ekliyor:
“10 günde taşınan yolcu sayısı 50 bin olduğuna göre günde 2 tramvay ile taşınan yolcu sayısı 5 bindir. Atatürk Caddesi günlük yolcu adedi 50 bin araç girişiyle çift yönde 608 bin kişidir. Atatürk Caddesi’nde 2 tramvay ile taşınan yolcu, tüm talebin binde 8’idir. İhalesi yapılan tramvaylar devreye girdiğinde günde taşıyacağı yolcu sayısı talebin yüzde 2,4’üne denk gelmektedir.”
Aksaklıklar saymakla bitmiyor… Rakamlar ortada…
Biz de yorum yapmayalım. Okuyan anlasın!

t1 tramvay hattıBursa kent merkezindeki T1 Tramvay hattının açılışı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 17 Ağustos tarihindeki Bursa programına konulmadı. Neden çıkarıldığına şaşmamak lazım.. Nedeni de, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Necati Şahin’in, dün sırf T1 Tramvay Hattı ile ilgili yaptığı açıklamaların olma ihtimali yüksek..

Şahin neler mi açıkladı?

T1 Tramvay Hattı, Bursa’nın 100 bin ölçekli çevre düzeni imar planı ve Ulaşım Ana Planı tamamlanmadan projelendirilip inşa edildi. Yani süreç tersinden işletildi. Şahin’e göre hattın planlama süreci ciddi hukuki yanlışlıklar içeriyor.

Sonucu 410 gün öncesinden belli ihale

Tramvay hattının olduğu güzergah, aslında 1992 yılında yapılan Bursa Kent İçi ve Yakın Çevre Ulaşım Etüdü’ne göre “ana sistem” olarak ele alınması gerekiyor. Tek yönlü tramvayla besleme hattı olarak düşünülmesi son derece yanlış..

Şahin diyor ki, “Bu yanlışta ısrar edilmesinin manası zamanla anlaşılmıştır. T1 Hattı, daha önceden planlanan sistemi bozmaya değer miydi? Tarih bunun hesabını soracak.”

T1 hattında kullanılacak İpekböceği tramvaylarının yapımı ve ihale sürecindeki şüphelere dikkat çeken İMO Başkanı Necati Şahin, “Büyükşehir Belediyemiz, 410 gün öncesinden vagon markasının İpekböceği olacağı resmi olarak ilan edilerek, gelecekte olacakları ve ihaleyi kime vereceğini sıfır hata ile tahmin edebilmiştir. Vagon ihalesi yapılmadan hangi marka vagon alınacağı net bir şekilde belirtilerek ihaleye gölge düşürülmüştür. Şartnamede, ihaleyi kazanmış olan firmanın özel vagon ölçüleri yer almıştır” diyor.

Şahin buna dayanak olarak da Büyükşehir Belediyesi’nin bilboardlarda kullandığı İpekböceği reklamlarını gösteriyor.

İMO’nun yazılarına yanıt verilmemiş

İpekböceği konusunda en can alıcı sorulardan biri de Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı, aynı zamanda Belediye Raylı Sistemler Koordinatörü Taha Aydın’ın, İpekböceği tramvayını yapan Durmazlar fabrikasında bu işle ilgili çalışıyor olması..

Şahin, vagon ihalesinin Burulaş’a yaptırılarak denetimden ve şeffaflıktan kaçıldığını iddia ediyor. “Şirket sırrı” denilerek bilgi de verilmediğini söylüyor.

Sadece Burulaş değil.. İMO’nun, 2012 yılı mart ve haziran aylarında Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne yazdığı yazılara da şimdiye kadar yanıt verilmemiş..

İMO Başkanı Şahin, T1 Tramvay Hattı’nı neresinden tutarsa tutsun elinde kalmış.. Görünen o.. Projenin iptali için açılmış bir dava da var ancak sonuçlanmayı bırakın, ilerleme bile kaydedilmemiş..

Başbakan’ın yerinde kim olsa, böylesine tartışmalı bir projenin açılışını yapmaz!

çarpık yapılaşmaBursa, Doğanbey Projesi ile kentsel dönüşümde en ağır bedeli ödedi ve ödeyecek. Kentin böğrüne saplanmış hançere benzeyen blokların yarattığı çirkin görüntü bir yana, mülk sahiplerinin yaşadığı sorunlar bir kitapta toplansa, bundan sonra yapılacak projeler için yol haritası olur. Muhtemelen, İnşaat Mühendisleri Odası ile Şehir Plancılar Odası Bursa şube başkanlarının Yıldırım ilçesinde planlanan kentsel dönüşümle ilgili yaptığı ortak uyarı da buna benzer bir bakış açısının ürünü..

İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin ile ŞPO Bursa Şubesi Başkanı Füsun Uyanık’ın, kent planlaması ve gelişimine ilişkin ciddi bir uyarısı daha vardı geçenlerde. Şahin’in, Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin’e yönelik “Halkla değil, sadece müteahhitlerle görüşüyor ve elini taşın altına koymuyor” şeklindeki eleştirisine dayanak oluşturan gizli eylem aslında Doğanbey tecrübesi..

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin, Osmangazi Belediye Başkanı iken Doğanbey Projesi’ne öncülük edip işin sahibi gibi görünmesinin kendisinde yarattığı sıkıntı tüm Bursa tarafından çok iyi biliniyor. Dolayısıyla Özgen Keskin’in elini taşın altına sokmaması normal..

“Eve karşı ev” sözü

İMO Başkanı Şahin, Yıldırım Kentsel Dönüşüm Projesi’nde “eve karşı ev verilecek” sözünü de hatırlatıyor. Diyor ki;

“Eve karşı ev sözünün tutulmayacağı apaçık ortadadır. Billboardlarda sergilenen Yıldırım Bölgesi Kentsel Dönüşüm Proje görsellerinin, daha önce Doğanbey örneğinde olduğu gibi uygulamada aynı şekilde yapılmayacağını düşünüyoruz. Kentsel dönüşüm sonrasında, olan yine vatandaşa olacak.”

Yıldırım İlçesi’nin 7 mahallesinde yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarında, bölgede şu an hiç bina yokmuş gibi davranıldığını söylüyor Necati Şahin..

Yıldırım Kentsel Dönüşüm Planları’nı kimin, hangi kurumun, kaç paraya yaptığını hatırlamakta fayda var.

Jeoloji, jeofizik ve şehir planlama bölümleri olmayan Özel Okan Üniversitesi! İhale bedeli de 4.1 milyon lira! Üstelik ihalenin şartnamesini hazırlayan Okan Üniversitesi; Bu bilgileri bir yıl kadar önce veren de yine İMO Başkanı Necati Şahin’dir.

Şunu sormak gerek;

Yıldırım Belediyesi, 7 mahallenin dönüşüm planlarını yapacak, işten anlayan başka bir üniversite ya da ilgili tüm mühendisleri bünyesinde bulunduran bir şirket neden bulamadı?

Bulunamaz, aranmadı çünkü! Zira Okan Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Enver Ülger Yıldırım Belediyesi’ne danışmanlık yapıyor, Belediye Başkanı Özgen Keskin de Okan Üniversitesi’nden diploma almak için “çaba harcıyordu!”

Yıldırım’da Arabayatağı, Mevlana, Ulus, Yavuzselim, Çınarönü, Hacivat ve Şirinevler mahallelerinde halkın şapa oturacağı besbelli.. Elbette bundan önce Özgen Keskin’in üzerinde oturduğu koltuğun, yakın tarihteki altından çekilme ihtimalini de yabana atmayalım..

3 / 5« İlk...2345