




Literatürde “ticaret ahlakı”, “siyasi ahlak” gibi kavramlar vardır. Genel anlamıyla “ahlak” insana özgü bir kavramsa, şu ahlakı, bu ahlakı diye sınıflandırmanın gereği var mıdır? Yoktur… Ahlaklı-ahlaksız insan vardır sadece… Sözde modern dünyada ahlaksızlık almış yürümüşken, ortaya çıkacak sorunlar yasalarla önlenmeye, önlenemeyenlerin yarattığı hak kayıpları da yine aynı yolla giderilmeye çalışılıyor. Okumaya devam...
Eskiler de derdi, şimdikiler de diyor aslında… Körpecik beyinleriyle büyükleri şaşkına çeviren düşünceler üreten çocuklara denirdi “İcat çıkarma evladım” diye… Böyle diye diye körpe beyinleri köreltti, körleştirdi bu toplum… Özgür düşüncenin, özgüvenin, girişimci ruhun köküne kibrit suyu döktü. Elin oğlu aya gidince de “Eller aya biz yaya” deyimini geliştirdi. Okumaya devam...
“Para dosttan kazanılır”mış… Tabii, dostta harcayacak para varsa! Öyle ya, Balkan ülkeleriyle aramızdaki geçmişe dayalı ilişkiye karşın, 2010 yılı sonu itibariyle buralara yaptığımız ihracatın toplam tutarı 7,5 milyar dolarmış… Hem bazılarını gördüğümüz için biliyoruz, hem bu rakam da gösteriyor ki Balkan ülkeleri öyle zenginlik içinde yaşamıyorlar… Paraları ceplerinden taşarak gümrük kapısında Türk mallarını beklemiyorlar! Okumaya devam...