Muhtemelen, göçmen derneklerinin basın açıklaması yapacağını haber alıp öyle aradı Turhan Tayan… Dün sabah saatlerinde arayıp, 2000 yılındaki Cumhuriyet Treni projesini hatırlatarak girdi konuya… Bulgaristan, Makedonya ve Yunanistan’ı kapsayan 10 günlük tren yolculuğuydu bahsettiği…

“Sen de vardın o trende” dedi. Evet, vardım gazeteci olarak… Turhan Tayan o zaman, Türkiye-Yunanistan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı idi.

Başka kimler yoktu ki o trende? Türkiye-Bulgaristan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Hayati Korkmaz, Türkiye-Makedonya Dostluk Grubu Başkanı İzmir Milletvekili Kemal Vatan, Balgöç adına merhum Ali Durmaz, Rumeli Türkleri adına RUDEF Başkanı Şuayip Toprak, Batı Trayka Türkleri adına da Mustafa Dündar vardı. Yılmaz Karakoyunlu, Ali Serdengeçti vardı.

Merhum Şemsettin Şen ile birlikte aynı kompartımanda yolculuk yapmıştım o gezide…

Neyse, Tayan o geziyi hatırlattı. O günün koşullarında Balkanlar ve Rumeli’deki Evladı Fatihan’a sahip çıktıklarını söyledi. Buna da, Belene zindanlarına atılan Nuri Adalı için verdikleri mücadeleyi örnek gösterdi.

Kendisinin de Selanik kökenli, Rumeli Türkleri Dayanışma Derneği üyesi ve Lozan Mübadilleri Vakfı kurucusu olduğunu ifade edip “Benden büyük Rumelili var mı?” diye sordu.

Ben bilemem elbette Tayan’dan büyük Rumelili olup olmadığını… Seçmen takdir edecekti bunu… Nitekim tepki kıyamet gibi… Hala durmuş değil…

Buna da yanıtı var Tayan’ın:

“Tepki aslında bana değil, benim dışımda. Ama saptırıyorlar!”

* * *

Şunu ifade edebilirim ki, Turhan Tayan “ahı gitmiş vahı kalmış” bir siyasetçi değildir… Bursa’da “çalışkan, üretken siyasetçi” tanımına uyan ender politikacılardan biridir… Bulunduğu makamları kişisel çıkarı için kullanmayan bir siyasetçidir…

Kampanya döneminde görülecektir ki pek çok partili Tayan’ın temposuna ayak uydurmakta zorlanacaktır.

* * *

Gelelim göçmen derneklerinin ortak basın açıklamasına…

Ördekli Kültür Merkezi’ndeki açıklamaya Balgöç Federasyonu ve 10 şubesi ile 16 dernek katıldı. Balgöç Başkanı Emin Balkan’ın okuduğu bildiride, “Hassasiyetimizi milletvekili aday listelerine taşıyan siyasi partilere camiamızın katkısı da o nispette olacağı gibi taşımayanlara da desteğimizin keza o nispette olacağı aşikardir” denildi.

…de, bir şey anlaşıldı mı?

Anlaşılır dille ifadesi “Bizden aday gösterene oyumuzu veririz” şeklindeydi.

Çünkü MHP’nin ilk beşinde iki, AKP’nin ilk onunda iki göçmen vardı. CHP’de ise yoktu. Asıl tepki de CHP’ye idi. Verilen rakamlardan da anlaşılıyordu ki, göçmenlerin tercihi MHP’den yana olacaktı.

İlgili yazılar:

Bunlara da bakabilirsiniz...

Yorumlayın