Normal karşılanıyor artık değil mi? Cuma namazının valilik tarafından hazırlanan bir programa yazılmasında sakınca görmüyor kimse… Çünkü AKP iktidarının laiklik ilkesini aşındırma operasyonu amacına ulaşmış durumdadır…
Bu nedenle Bursa Valiliği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen bir sempozyum programında cuma namazına yer verilmesi, içeriğin “Türk İslam Şehirleri” olması nedeniyle tuhaf gelmiyor olsa gerek… Ama Atatürk ilke ve devrimlerini özümsemiş birilerinin de gözünden kaçmıyor bu durum… “Olmaz böyle şey” diyorlar haliyle…
Burada bir soru sormak gerekiyor…
Din ve devlet işlerini birbirinden ayıran laiklik ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası’nın ikinci maddesinde hala yazılıysa eğer, Bursa Valisi Şahabettin Harput programa cuma namazını ekleyerek anayasal suç işlememiş midir?
* * *
Bursa Valiliği’nin ev sahipliğinde Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sempozyumun asıl sahipleri, TMMOB’a fikri alternatif olarak kurulan dernek statüsündeki Türkiye Mühendisler ve Mimarlar Birliği ile kısa adı Türksoy olan Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı…
“Kaşgar’dan Endülüs’e Türk İslam Şehirleri Sempozyumları Bursa Şehrengizi” başlıklı sempozyumun, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu’nca düzenlenen Bursa 3. Kent Sempozyumu ile aynı tarihe denk getirilmesi anlamlı…
Anlamlı olduğu kadar düşündürücü de… Çünkü, bilimsel açıdan Bursa’nın geleceğinin masaya yatırıldığı kent sempozyumuna karşılık, diğer tarafta “manevi mimarlar” adıyla evliyalar konuşuluyor…
Evliyalar kurtarıyor ya kentleri sellerden, depremlerden!.. O yüzden olsa gerek…
* * *
Birileri “olmaz böyle şey” diyor demiştik ya… İşte dün TMMOB sempozyumu sırasında Makine Mühendisleri Odası Bursa Şube Sekreteri Erüment Çervatoğlu, cuma namazlı programı gösteriyordu, gazetecilere ve sempozyumun açılışına gelen CHP’li milletvekili adaylarına…
Cemaatleri görmezden gelemeyen (!), dolayısıyla ekseni kayan CHP de öyle bir kullanır ki bunu, öyle bir savunur ki laikliği, gözlerimiz yaşarır!
Zaten altı ok dediğimiz şey, CHP’nin hünkâr mahfillerinde iyice soluklaşmış durumda değil mi? Aynı, genel başkan yardımcısı Sena Kaleli’nin sağ el yüzük parmağının tırnağına çizdirdiği altı ok gibi!
Dün karşılaştığımızda sitem etti. Bursalı gazeteciler olarak tırnağındaki altı oku görmemişiz de, Balıkesir’dekiler fark etmiş!
“Kırmızı oje sürseydiniz de altı ok görünseydi” dedim. Kırmızı ojenin, bir politikacının tırnaklarında hoş karşılanmayacağını söyleyerek olumlamadı önerimi…
“Sadece o tırnağa sürerseniz, olur bence” dedim. “Aksi halde altı ok, vitaminsizlikten tırnaklarda oluşan beyaz lekeler gibi duruyor.”
Atatürk’ün altı oku, hem karşıtları, hem sözde sahiplenenlerin törpüleriyle aşına aşına ne hale geldi…
Neyse… Siz bana bakmayın Sena Hanım… Altı ok çok yakışmış tırnağınıza!
Bir de dövme yaptırın tam olsun bari!
