

Vilayetten, belediyeden, siyasi partilerden gündem bildirimleri geliyor ya her gün… Dün Büyükşehir Belediyesi’nden bildirilen gündem maddelerinden biri öyle heyecanlandırdı ki beni anlatamam… Söz konusu program, Büyükşehir Belediyesi ile Hak-İş Konfederasyonu’na bağlı Hizmet-İş Sendikası arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesinin imza töreniydi. Bir gazeteci, belediye işçilerinin toplu sözleşmesine niye bu kadar sevinir ki?
Yok canım, toplu sözleşmeden yararlanacak herhangi bir yakınım olduğundan değil… Sırf, bu memlekette sendika, toplu sözleşme gibi kavramları unutmuş olmamızdan ötürü heyecan yaptım. Kamunun hemen hemen her aşamasında, özel sektörde pek çok iş taşeron firmalara verilirken, bu firmalar emeği sömürebildiği kadar sömürürken, belediye ve BUSKİ çalışanlarının şöyle ya da böyle toplu iş sözleşmesi imzalayacak olmasından heyecan duydum. Bu duygularımı, tören öncesi Hizmet-İş Sendikası Bursa Şubesi Başkanı Yaşar Yel ile de paylaştım. Kürsüden dile getirdi duyduğum heyecanı…
Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Aslan’ın dediği gibi bu sözleşme belediye işçilerinin sıkıntılarını tümden gidermeyecek ama işgücü piyasasının son zamanlardaki durumuna bakarak yapılan sözleşmeyle elde edilen haklar mükemmel… En düşük işçi maaşı bin 754 liradan 2 bin 81 liraya yükselirken, en yükseği de 2 bin 825 liradan 2 bin 987 liraya çıkmış… Bu sözleşmenin en çarpıcı tarafı da büro personellerinin de sözleşme kapsamına alınmış olması… Toplam bin 396 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi, iki yıllık ve 14 Mart 2013 tarihine kadar geçerli… Güle güle harcasın belediye ve BUSKİ işçileri…
* * *
İşçi ücretlerine baktığınızda, piyasadaki ortalamaya göre oldukça iyi… Ancak, Mahmut Aslan’ın da hatırlattığı gibi AB standartlarında ücretler değil…
İdeolojik açıdan AKP iktidarıyla yan yana duran Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı’nın ekonominin genel durumuyla ilgili saptamaları da ilginçti. Cari açığın sürekli arttığını, dengelerin yerli yerinde olmadığını söylemesi kayda değerdi.
Aslan’ın, yeni, özgürlükçü bir anayasa gereksiniminden bahsederken de dolaylı olarak AKP’yi işaret etmesi dikkatlerden kaçmadı.
Aslan’ın, toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sırasında Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin gösterdiği anlayışı överken, “Sayın Başkan bize kavga zevkini tattırmadı” demesine karşılık “Biz kavgadan, çatışmadan yana değiliz” yanıtı “Körler sağırlar birbirini ağırlar” durumuydu…
* * *
Öyle ya da böyle… Bir işyerinde toplu iş sözleşmesi imzalanıyor olmasına, emek adına sevindiğimi yinelemek istiyorum. Seçim sürecinde emek adına heyecan yaratan tek söylem de CHP’nin “iş dünyasında taşeronluğa son” mesajıydı. Sandıkta yanıtını bulur mu bilmem… Yarın akşam alınacak sonuçlar gösterecek bunu…