




Hesaplamalara göre sanayide israf yüzde 30 oranındaymış. Konutlarda da aynı oranda olduğunu, ancak kamuda bu oranı ikiye, belki de daha fazlasına katlamamız gerektiğini hesaba katalım… Ülkede toplam israfa ilişkin yuvarlama yaptığımızda en iyimser yaklaşımla yüzde 35 oranını bulur muyuz?
Kesin buluruz..
Yüzde 35 dile kolay!
Günümüz ekonomik koşullarında hiçbir yatırım aracı bu kadar getiri sağlamaz. Cebimizde 100 lira varken, kimse durup dururken, “Al bu 35 lirayı, güle güle harca, ananın ak sütü gibi helal olsun” demez.
Ücretlere yapılan zam oranlarını hatırlayalım.
Yüzde 35 değil, üçbuçuk bile zor yapılıyor artık!
Mevcut koşullarda refah düzeyimizi yüzde 30-40 oranında iyileştirmek, zenginliğimizi aynı oranda artırmak varken nedir bu savurganlık, anlamak mümkün değil!
“İki günü eşit olan zarardadır”
Yalın düşüncenin temeli de, israfı önlemeye odaklı zaten.. Bursa’da, başkanlığını eski bir Oyak Renault çalışanı olan İzzet Aytekin’in yaptığı Yalın Platform, ikinci paylaşım toplantısını 14-15 Aralık tarihlerinde Almira Otel’de gerçekleştirecek. Toplantının duyurusunu yapan Aytekin’i dinledik geçenlerde..
Aytekin “İki günü eşit olan zarardadır” şeklindeki hadisi hatırlatarak vurgu yaptı konuya.. Yalın düşünceyi dünyaya yayan Japonlar da “Küçük adımlarla her gün gelişin” demekteydi. Yalınlık, cimriliği tarif etmiyordu. Olması gereken kadarının kullanılmasını öğütlüyordu. Anlaşılmayacak bir şey yoktu aslında..
Öncelikle yapılması gereken de, ölçümlemeydi. Herhangi bir üretimi ölçmeden, ne ilerlemeyi ne de gerilemeyi görebilirdik. Görürdük mutlaka da iş işten geçmiş olurdu..
Özel yaşamı da kurtarıyor
İzzet Aytekin, Renault’da çalışırken başından geçen bir olayı da anlattı. İki çocuklu bir çalışan, eşinden boşanmak üzereymiş. Nedeni de, evde eşine yardımcı olmaması, dağınıklığı gibi şeylermiş. Yalın düşünce seminerlerindeki edinimlerini evinde uygulamaya başlamış.. Zamanla iyileşme yaşanmış ve bir yuva dağılmaktan kurtulmuş..
Bu örnek çok etkileyici aslında.. Yalınlığın sadece “herhangi bir tüketim malzemesini gerektiği kadar kullanmak” şeklinde algılanmaması gerektiğini de gösteriyor. Sorumluluklarını yerine getir, paylaşımcı ol, empati kur..
Bu kadar basit..
Yalıncıların rekabeti
Yalın düşünceye ilişkin uzun yıllardır ilk akla gelen isim Tofaş’tan Yalçın İpbüken oldu. Kurdukları Yalın Enstitü Derneği 10 yıldır faaliyette.. İzzet Aytekin de Yalın Enstitü’de kuruluşundan itibaren uzun yıllar emek harcamış. Yolunu ayırmış ve başka bir ekiple Yalın Platform adı altında devam ediyor.
Aytekin’e “Orada iki gün birbirine eşit miydi?” diye sordum, başka şekilde yanıtladı:
“Orada yemek tarifi yapılıyor, burada pişiriliyor. Biz sahada rol model oluyoruz.”