


Yarın Bursa’da önemli bir toplantı var. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’nin başını çektiği, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) sekreteryasını yürüttüğü “Anayasa Platformu – Vatandaş Toplantısı” Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in katılımıyla gerçekleştirilecek.
TBMM’de yaşanan kavgaları gördükten, muhalefete söz hakkı tanınmamasından yola çıkarak “Türkiye Konuşuyor” sloganlı böyle bir toplantıya önyargı oluşuyor haliyle… Meclis’te muhalefet konuşturulmuyor, konuşturulsa bile iktidar gene bildiğini okuyor da ondan… Bu nedenle Bursa’da ya da başka bir kentte yapılacak toplantıda vatandaş konuşsa ne olacak? 10 yıllık AKP iktidarında hangi tartışmalı yasa üzerinde uzlaşma sağlandı da, oybirliğiyle geçti ki?
Deniyor ki;
“Toplantılarda yeni anayasaya dair halkın düşünce, talep ve beklentilerinin tarafsız, serbest ve medeni bir tartışma ve müzakere ortamında biraraya getirilmesi amaçlanıyor. Toplantılar sonucunda ortaya çıkacak çerçevenin ise TBMM içinde mutabakatın teminine katkıda bulunması bekleniyor.”
* * *
Katılımcılar nasıl belirleniyor peki?
Şöyle yanıtlanmış bu soru da:
“Toplantı çağrıları belli bir gruba, kesime, düşünceye, ideolojiye mensup kişi veya kurumlara değil rastlantısal olarak belirlenen vatandaşlara yapılıyor. Bu çerçevede tüm operatörler üzerinden herhangi bir kişisel bilgiye dayalı olmaksızın rastlantısal olarak gönderilen SMS mesajları ve sesli çağrılarla vatandaşlara ulaşılıyor. Olumlu yanıt veren vatandaşlar çağrı merkezi tarafından aranıyor. Toplantı ile ilgilendiklerini belirten vatandaşlara ayrıntılı bilgi veriliyor ve başvuruları alınıyor. Başvuru kayıtları isim, iletişim bilgisi, yaş, cinsiyet ve eğitim bilgilerinden oluşuyor. Alınan başvuruların toplantı için öngörülen maksimum katılımcı sayısını aştığı durumlarda katılımcılar yine rastlantısal olarak belirleniyor.”
Sivil toplum örgütlerine de açık çağrı yapılıyormuş, salon kapasitesine göre ayrılan STK kotası üzerinden başvurular, geliş sırasına göre kabul ediliyormuş.
Katılımcı belirlemesi oldukça adil… Ancak, çağrı sisteminde bir sorun var. 1 Nisan Pazar günü yapılacak toplantı için STK’lara çağrı 29 Mart günü öğleden sonra gönderildi. STK’ların, anayasa gibi ciddi bir konuda görüş bildirebilmesi için hazırlık yapmaları gerek. Süre, kapsamlı hazırlık yapmaya yetecek bir süre değil…
“STK’ların bu konuda hazırlık yapmış olmaları gerekir” derseniz, göreceğiz bakalım pazar günü eteklerden dökülecek taşları…
Bu arada, pazar günü ciddi ciddi anayasa konuşulsun, kimse 1 Nisan şakası yapmaya kalkmasın sakın!..